Benim zalim nefsim çırpınıp durma,
İcraat olmazsa olgu boşadır.
Bozuk zeminlerde binayı kurma,
Temeli oynaksa dolgu boşadır.
Cezayı kendine hâtem edersin,
Acıyı duyunca sitem edersin,
Ağlarsın, sızlarsın, mâtem edersin,
Gözyaşı denen, o salgı boşadır.
Meyve verir sanma, diktiğin söğüt,
Başkasını değil, sen seni avut
Tatbik edilmezse verilen öğüt,
Bir kaset misali algı boşadır.
Sevdiğin yetmez ki; ona varmazsan,
Varıp yaresini açıp sarmazsan,
Çok çetin yollarda geçit yarmazsan,
İnan ki; duyduğun ilgi boşadır.
Böyle gelmiş deyip, böyle gitmez ki;
Hayal tarlasında ekin bitmez ki;
Viran olmuş duvar çivi tutmaz ki;
Hebadır emeğin, delgi boşadır.
Tir tir titriyorsun, fos kayadasın,
İrâden tükenmiş, pis rüyadasın,
Hâkikat bir yana, hep riyâdasın,
Defterin kapkara, silgi boşadır.
İbâdetsiz beden bitâp gibidir,
Ahrazın, âmaya hitâp gibidir,
Eşeğe yüklenmiş kitap gibidir,
Âmelin olmazsa bilgi boşadır.
Divane Fani’yim, âlem bekamı?
Nefsime kaptırdım, tutmuş yakamı,
Tutturamazsan şu ritmi, makamı,
Bin akort versen de, çalgı boşadır.
14.08.2004
Kayıt Tarihi : 21.12.2017 18:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!