burada nadasa bırakılmış topraklar gibi
sürülmeden birikince kendinden habersiz
çiçek açmaya
ağaç olup taşmaya yeltenircesine
aklın en tembel küskünlüğüyle vakti hiç edercesine
kalakalmak buralarda.
gözleri görmemeye ve bakışları sezmemeye
ve daha kötüsü için rastgele kalemlerle çizmeye
öyle kolay alışılınca
görüp de bıraktığını, bırakınca dünya
öyle kolay karışılır aydınlığın detay veren derslerinden
gecenin zifiri karanlığına.
küçük bir sahil kasabasında yaşar gibi
az sonra ıslanacak gibi bir dalganın ucuyla paçalar
hızlanır, terkedercesine her bir metreyi
döner, aynı yere döner şehirli adımlar.
kelimeler hızlanır, söyleyip bitirircesine ağızda
döner, aynı sessizliğe.
unutmaya, unuta unuta herkesi şahit edip
söylememeye, kendince bir buzdan dağarcıkla
sürmeye usul usul üstüne, sürdükçe
her yanıttan, her sorudan bir ezber göç verir.
küçük yokluklarla sefilleşip, küçük varlıklarla dinginleşir
öyle küçük boş iç.
Kayıt Tarihi : 5.4.2012 17:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!