Hiç aklıma gelmezdi uğramazdım
güz iyiden iyiye gelmiş arka bahçeye
ön bahçe her daim gözümün önündeydi
ha bu gün ha yarın tamire versem dediğim
o kırık masa
erik ağacının altında yıllardır
kare kış yağmur demeden o emektar
o bordo ahşap masa
bilge bir duruşla yıllardır hep o erik ağacının altından
hiç ayrılmaz
bordo renkli ahşap bir ayağı kısa
şimdi hasat mevsimi ki aklımın bahçelerinde
elmalarla armutları toplayacağım
sonra aklıma geldi havalandırmalı dedim kileri
bi seninkileri
bi benimkileri
düşündüm tarttım
açtım panjurları da bir üfleyişte üfledim
ne sen kaldın ne ben
yorgan gitti kavga bitti
ben haklı olsam ne olur
sen olsan ki ne olur
bu zıtlıklar dünyasının doğruları
düzlükleri biz olsak ne çıkar
benim aklım masada
bahçeye yeniden şöyle bir göz attım
kaşlarımı bıraktım geride
yolamadım saçlarımı giden gitmişti
bulutlar dağılmıştı
gün ışığı taramalıydı saçlarımı
bir hoş gülümsedi
bordo ahşap masa
ne olmuş yani dedi bir ayağım kısaysa
sonra da eğilip kulağıma
boş ver dedi fısıltıyla
akılmış şuurmuş
bilhassa
akıl
rengin var mı onu söyle
aşk'tan söz et
boş ver gerisini
utandım halimden
sev adamım sev dedi
sen sağ ben selamet
hiç ayağı kısa
ayağı takma adam görmedin mi
bak ben böyle de yaşıyorum
oradan o sırada geçen topal karıncanın
bak dedim şu bahçenin nekesliğine bir bak
ağzında çürük bir erik bir topal karınca
oysa dalları kırılıyor meyveden ağacın ama
dedi ki masa
bırak o razı sana ne
onun da kısmeti o kadarmış
akşam oluyordu
yanıyordu güneş cayır cayır
son kalan armutlarla elmaları topladım
temizlemek lazımdı kileri
bi seninkileri bi
benimkileri
ayırdım
koydum sepete
sen sağ ben selamet
26/Ağustos/2013/Pazartesi/Bodrum
Yüksel Nimet ApelKayıt Tarihi : 26.8.2013 20:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!