Yine öyle bir yolculuk, yine öyle bir bahardı.
Aramızda bir Müzeyyen, bir de Canan hanım vardı.
İkisi de dupduruydu kaynaktaki su gibiydi.
Altı aylık bir çocuğun masum duruşu gibiydi.
Bir de Yasin'imiz vardı, deniz mavisi gözleri.
Tadına bir kere bakan anmazdı artık şekeri.
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.