Bombalanmış şehir gibiyim şimdi,
Söyle, neyin tadı tuzu kaldı ki?
Her köşem viran, her anım derbeder,
Gidenin ardından tek anı kaldı.
Toz duman içinde kaybolmuş her renk,
Yıkık duvarlar arasında bir ahenk;
Umudun enkazı altında benliğim,
Gözyaşıyla sulanan kurumuş bir çicek.
Gecelerim uzun, gündüzüm hep sis,
Her sokağım yaslı, her yanım sessiz;
Yüreğimde açan yaralar kanıyor,
Sanki her nefesim son bir ahuzarmış.
Hayallerim göçmüş, anılarım dağılmış,
Ruhumun bahçesi talan olmuş, yanmış;
Eski şarkılar suskun, türküler yetim,
Mutluluk denen kuş sanki kanadı kırılmış.
Bir zamanlar hayat doluydu bu diyar,
Şimdi her yanımda sadece acı var;
Güneş bile batarken hüzünle ağlar,
Bitmeyen bir kış, ruhumda her yer kar.
Kim bilir kaç defa geldim bu yıkıntıya,
Umut aradım her bir taşın ardında;
Ama sadece hüzün fısıldar rüzgar,
Kaybolmuş bir zamanın acı tadında.
Yine de bir şeyler kalmıştır belki,
En derinlerde saklı küçücük bir ümit;
Her yıkımın ardından filizlenir hayat,
Belki yeniden doğar, en küçük bir ışık.
Belki de enkazdan yeni bir şehir çıkar,
Bombalanmış kalbim, yeniden atar;
Yeter ki bir el uzansın, sıcacık bir ses,
Bu kış biter, güneş yeniden doğar.
Şimdi artık zaman, külleri savurmak,
Gözyaşını silip, yeniden durulmak;
Kalan son gücümle kalkıp ayağa,
Harap gönlümü bir bir onarmak.
İlk ışık vurdu o çatlak duvara,
Gölgesinden kaçıp dönmem ardıma;
Her yara izi bir anıt olsun artık,
Kim olduğumu yazsın taştan toprağa.
Unutmam zor elbet, o çetin günleri,
Ama tutmayacağım hüzün perilerini;
Benim güneşim kendi içimde gizli,
Kendi kendime kuracağım o sevda evlerini.
O yüzden artık dert kapımı çalmasın,
Geçmişin yükü omuzumu yormasın;
Ne bir nefret, ne de öfke kalmasın,
Tüm kötülükler bu şehirde son bulsun.
Bombalanmış şehir, şimdi bir deha olur,
Tarihi yazar, küllerinden doğrulur;
Her kırık camda bir hikmet saklanır,
Zira en güçlü ruh, en çok yaralanandır.
Yavaşça doluyor kalbimdeki o boşluk,
Eksik parçaları tamamlıyor artık tokluk;
Gönül tok olunca, zenginlik neye yarar,
Asıl servet, yeniden başlayan coşkunluk.
Ve ben yemin ettim, o sönmüş hayata,
Yeniden can vereceğim, her bir murata;
İşte o zaman gelir, o gerçek huzur,
Tadı tuzu geri döner, bu viran yurda.
Artık sarsılmaz bir kale gibi ruhum,
Yeniden doğuşun en sağlam mevcudum;
Ne bombalar ne de acı yıkar beni,
Çünkü ben enkazdan çıkan, en büyük umudum.
İşte şimdi bildim, o meşhur sırrı,
Yıkılmadan bilinmez, kalbin hürriyeti;
Ben bu harabelerde buldum kendimi,
Tadı tuzu budur, yeniden yaşamın hikmeti.
Kayıt Tarihi : 5.12.2025 12:03:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!