BÖLÜ ÇİZGİSİNİN ALTI…
Acısına banmak da haz veriyormuş sevdanın
Seke seke yol alsan da almasan da
Ben kokusunun peşinden takılıyorum adımlarının
Yine kendi çiçekleriyle donanmaya yüz tutuyor ekim
Ceplerimdeki sensizliği ısıtmak istiyorum
Mum donuyor yandıkça
Teyellediğim dakikaları içine alıyor bir han
Öyle bir sancı işte donuk puslu ve kocaman
Güneşin terketttiği yerdeki boşluğa düşüyor
Yalnızlığın gölgesi
Sulusepken saçılan cam parçalarına benziyor dakikalar
Adını unutmuş bir kum saatiyle
Eski gecelerden birinin şerefine
Kaldırıyoruz boş kadehlerimizi birlikte
Ne kadar yok zamanlarımız varmış bizim
Loş ve nemli kaldırımlara çöken ne kadar karanlıklarımız
Bunalımlardan kaçarken tuzağa yakalanan
Ne kadar unuttuklarımız varmış bizim…
Alış artık ey dudağım
Acısına banmak da haz veriyormuş.
Yalancı,yaralı olan bütün sevdaların…
NECDET ARSLAN
yirmiikiekimikibinonbeş
Necdet ArslanKayıt Tarihi : 22.10.2015 15:52:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Necdet Arslan](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/10/22/bolu-cizgisinin-alti.jpg)
'Pul pul' dökülmeli üstüne, acılar... Ki iştahla beklensin yeniden kavuşmalar..
Ama 'acıtmak' için değil.. Bilerek, kasıtlı değil..
O zaman 'kendisini yer', bitirir önce...
Unutmamalı... Bölü çizgisinin altı 'paydadır..' Pay, payına düşeni bilmeli..
Kutlarım Değerli Necdet..
yüreğiniz elleriniz dert görmesin,saygılar her daim...
AZAP LEZZET OLUNCA... İSKENDER PALA
Bir divan şiiri; “Pay’ın sadası gelse de sen hiiiç gelmesen” der. Yani “ayağının sesi gelse de sevgili, sen hiç gelmesen”….
Şair buradaki “hiç” kelimesini öyle uzun kullanır ki, okuyucu bu “hiç”in kıyamete kadar süreceğini düşünür. Divan şairi sevgilisinin sadece ayağının sesini dinleyerek aldığı hazla, kıyamete kadar yaşayabilecektir. Şairin sevgilinin sadece ayak sesini dinleyerek mutlu olması, sevgilinin gelmesini istememesi ise; gelmenin gitmeye yani ayrılığa bir yol olduğunu düşünmesindendir.
Bir ipucu mu ararım şiirden, ya da bir ön bilgi mi bilemem. Ama şiirin adını önemserim hep. Kimi zaman yakıştırırım. Kimi zaman da kendim bir ad bile koyarım şairden habersizce… Bölü Çizgisinin Altını düşündüm: Paydadır bölü çizgisinin altı. Ortak olmasa da… İlişkilendirmeye çalıştım şiirle. Sonra vaz geçtim.
Mazoşist bir sevda mı bu? Sevdanın acısına banmaktan haz duyuyormuş şair.
Seke seke yol alsa da, almasa da. Üstelik hem yaralı, hem yalancı bir sevda bu… Belli … Yalnızlıktan mustarip.
Eller buluşmadan ısınır mı ceplerdeki sensizlik?... Mumun yandıkça donuşu diyor şair. Bense yandıkça tükenişi olarak görürüm hep… Çünkü yanmak, tükenmektir biraz…
Yalnızlığın, güneşin battığı yerdeki boşluğa düşen gölgesi yarın güneş doğduğunda kaybolur mu? Merak işte…
Yine çok özgün. Yine çok farklı… Yorum benim haddim değil. Fakat okumak çok güzeldi. Kutluyorum içtenlikle öğretmenim. Siz yazın, biz okuyalım… Nicelerine. Esenlikle…
TÜM YORUMLAR (6)