bakkala telefon edip, akşam nevalemin siparişini veriyorum.
sesimden anlıyor çatı katının sakallısı olduğumu
tamam diyor, çırak gelsin hemen gönderiyorum..........
* *
/duvarımda iki buselik aplik, birine ay diğerine güneş adını vermişim/
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Devamını Oku
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
/duvarımda iki buselik aplik, birine ay diğerine güneş adını vermişim/
-duvarda çiçek desenli, buselik iki aplik-
ışıkları düşünce yandıkları zaman, ortalarındaki kır çiçeklerine
öyle gölge açıyor ki çiçekler, duvarlarıma ve yüreğimin üstüne
önce senin resmini çiziyorum, sesini ve bir de gözlerinin rengini..............
Şiirsellk gerçek anlamda olağanüstü imgesel yaratıcılık gerektiren, sınırı, boyutları olmayan, söz ve düşüncenin sınırsızlıını büyüklüğünü betimleyen
bireyin kendisi için olduğu kadar yaşadığı toplumun tümüyle ilişki kurmanın en belirgin ve güçlü yoludur....'Işıkları düşünce yandıkları zaman....' karanlığın ne olduğunu, aydınlığın düşünmekle mümkün olduğunu vurgulayan, yaşamın gizemsel öyküsünün aydınlıklarda başladığını betimlemek yetenekli bir anlatım, kıvrak bir düşünce ve son derece akıcı, usta bir kalemin usta bir eylemidir.
Şiirinizin genel bütünlüğü sevindiren, çoşkusal unsurlar taşıyan, yalnızlıktan söz edilmiş olmasına karşın, kişinin kendi düşünceleriyle ve kendi yokluğuyla kurguladığı, yokluk algısıyla vaoluşun bilincine ulaşma ayrıca üstünde durulacak ve taktir edilecek bir konudur. Kanımca bu güzel dizeleri yeteri kadar çok insan anlayamıyor ya da okumaktan kaçınıyorlar. Oysa; çağdaş şiirin belirgin kokusunu taşıyan dizeler, entellektüel kültür yaşamının da açık kanıtlarıdır.
Sevgiler, paylaşım için teşekkürle ve başarılar..
Tebrikler ustadım,gönlunüze sağlık Cevat bey keyfle ve beğeniyle okudum bu anlamlı derin duygularla örülmüş ve yaşamda kesitler dizelere taşyan eserinizi ve zatıalınizi kutlarım.....
Saygılarımla
Mehmet Çobanoğlu
Selam sayın Çeştepe, bizler kendimizi yalnız sanıyoruz ama, kalabalığız yalnız değiliz. Seyyah ruhumuzun gezmediği yer yok, hem her yerde hem de hiç bir yerdeyiz. Bizi arayanlarar bazen evde olsak bile bulamayıp geri dönebilirler. Meselâ, biz sizin muhteşem şiirinizle çok değişik duygular içinde, kâh üst kata çıkan yorgun karanlık merdivenlerde; kâh kapı önünde bakkalın çırağını beklemekteyiz...İşte böylesine bizi alıp götüren bir şiirden sonra insanın hiç bir şey yapmaya isteği kalmıyor...Zira eserleriniz her seferinde derin düşüncelere sevkediyor insanı...Sanırım bir çoğumuzdan enstantaneler var bu lirizmin içinde. Bu yüzden olmalı yalnız değilsiniz; eksik olmayın. Kaleminiz gücenmesin sevginiz eksilmesin, biz yine de hayatı çok seviyoruz. Bizim görevimiz, ara sıra da olsa hayatın her gününün bayram neşesi içinde geçemeyeceği... Ve insanların her halukârda herşeye hazırlıklı olmaları gerektiğini bildiren, yalnızlığı bile sevdiren elçileriz...Bir farkla ki siz bu elçilerin rehberi uzamanısınız baki selamlar...
Bir hafta aradan sonra sizi okumak keyfini yaşadım..FİKRİ beyefendiye katılıyorum..yorumsuz sevgilerimi ve sonsuz saygılarımı gönderiyorum...sağlıcakla kalınız.
*****ama kuş konmaz pervazımda, toprağı ve yaprağı kuru umut ışığı
hala göz kırpıyor gelir diye, bu da rüyayı hayra yorma alışkanlığı.***** YÜREĞİNİZE SAĞLIK..KENDİNLE PAYLAŞIM....GÖNÜLDE UMUT YOLCULUĞU....SAYGILARIMLA....
peygamber mağarasında örümcek ağı, penceremde ki perdeler
perde orta yerimde aşılmaz keder, bir gören olsa kim bilir ne der
YÜREĞİMİN ORTA YERİNE YERLEŞMİŞ GÖRÜNMEMEK,YANLIZLIK VE BU YANLIZLIKTAN OLUŞAN KORKULAR,KEDERLER,O PERDENİN ARALANMAMASI KORKUSU,BİR GEŞENİN OLUP OLMADIĞINI ANLAMAK İÇİN..
BEN HER ZAMAN BÖYLE GÜZEL ANLATIMLI ŞİİRLER LARŞISINDA YORUM YAPMAKTAN KAÇINAN BİRİYİM,TEK ENDİŞEM YA YAZANIN O ANKİ DUYGULARINI TAM YAKALIYAMAZSAM YAPACAĞIM YORUM EKSİK KALIR VE O GÜZEL OLUŞUMU BOZAR DİYE DÜŞÜNÜYORUM..
YORUMSUZ OKUDUĞUM BU GÜZEL YAPIT İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM SAYIN ÇEŞTEPE..
EMEĞİNİZİ KUTLUYORUM..
Cevat Çeştepe şiiri salt duygusal çalkantıların açık denizlerde sancıya dönüşmesi değil;metin içinde metin anaforlarında baş döndüren kurgusal bir muamma.Derin birikimini ne kadar sığlaştırmaya çalışırsa çalışsın biz yine de kayboluyoruz o diplerde.Hatta bu metinler, şiir mi, şarkı mı ,deneme mi,öykü mü ;yoksa tümünün harmanlandığı uzungemici işi palamar düğümlü yeni bir tür mü,anlaşılmıyor.Sözcüklerin bağlamla,göndergeyle,mesajla kurduğu ilişki, şairin hayatla ya da denizle kurduğu göbek bağından farksız.Ne olursa olsun Cevat Çeştepe okumak,aspirin almaktan iyidir.Baş ağrımız geçer ;üstelik midemizde yanmaz.İyi ki varsın usta,binler yaşa e mi?
Çoktandır okuyamadığım bu kalemi özlemişim.Tebrik selam ve saygım ile kaptan.
/ama öyle yorgun ki üst kata çıkan merdivenler ve üstelik çok karanlık/
Şiir bir bütündür ama bir dizesi sizi alıp götürür ya, işte bu beni bana anlatmış der ya'Üst kata çıkan merdivenler karanlık', çıkarken korkuyor insan, ya düşersem,
elimden tutan olur mu? diyorum zaman zaman...
Saygılar.Sevgiler.
ne gelen var ne giden yani, adresim mi silindi yoksa kayıtlardan
Hep terkedilmiş adreslerde kalır yaşam denen bir bohça sanki...
Hep adressiz mektupların peşinde kalır gözlerimiz...
Bir türlü bulamaz postacı adımızın yazıldığı kapıyı...
Beklentisiz bir ömür desem boş laf, sadece bir burkuntu bu sahiplenilmek duygusu...
Yalnızlığın tül perde arkalarında tarifi bu ulaşılamayan yalnızlığımız...
Dünyanın cabası var omuzlarımızda... Yüksüz bir kervan sanki yol şaşırmış dikenli patikalar telaşında...
Kimsesizliğin veya yalnızlığın tarifi yapılmış bir yerlerde...
Sahiplenen bir çift göz beklenmiş beyhude zamanlarda...
Unutuacak ne kadar yaşam varsa ki yapışmış varlığımız ardındaki ruhumuza, habire taşıttırır kendini olmayasıya bir bir yol ve de yolculukla...
Hayatı zorlamanın kaç para ettiğini sordum tezgah bekçisine...
Senin için bedava dedi ... Bedava senin için...
Boşverdim doldurmayı... Boşverdim bedava almayı...
Benimki zaten bedava geldi geçti ki bir ikincisi zaten olmazdı...
Gözlerimiz camda beklenen eller sadece ... El diyemediklerimizden biri...
O da bedavadan geldi geçti ki hâlâ semeri omuzumuzda...
ne atılır ne de bedava verilir ki taşımak için kendimizde onur duyarız anılarla...
Heyhat ...Yırtık bir yürek sanki yırtık bir çorap sabahın körü bir bardak çay bedava sank ikincisi elimizde...
Ve
yolsunluk ve yalnızlık ki sonu hep kimsesizlik...
Bir bakıyorsun ardına bir kaç dost ve birkaç seven...
Ve içinden bir sesle merhaba Çeştepe derken bile kalır içinden yokluk sızısı.
Kaç kişi kaldık merhabayı göz yaşı ile diyebileceğimiz?
Ve bu sefer gülümseyerek MERHABA ÇEŞTEPE BİR SEN BİR BEN BİR DE BİRKAÇ KİŞİ VAR SEVEREK MERHABA DİYECEĞİMİZ AMA YANIlMIŞIM ÇOK ÇOK DOST VARMIŞ GİZLİDEN BİZE MERHABA DİYECEK Kİ ZOR TANIDIK ONLARI...
MERHABA ÇEŞTEPE MERHABA ZOR TANIDIĞIMIZ DOSTLAR... MERHABA BEN BİLMEDEN BEnİ SENİ SEVENLER...
UZUN OLDU çeştepe uzun yazdım SENİN ŞU PERDEN VARYA DÖKTÜ BENİ ÜSTÜNE...
MUSTAFA YILMAZ
ANT+10
Bu şiir ile ilgili 86 tane yorum bulunmakta