Bohemistan günlüğü Şiiri - Cevat Çeştepe

Cevat Çeştepe
1210

ŞİİR


147

TAKİPÇİ

Bohemistan günlüğü

bakkala telefon edip, akşam nevalemin siparişini veriyorum.
sesimden anlıyor çatı katının sakallısı olduğumu
tamam diyor, çırak gelsin hemen gönderiyorum..........

* *

/duvarımda iki buselik aplik, birine ay diğerine güneş adını vermişim/

-duvarda çiçek desenli, buselik iki aplik-
ışıkları düşünce yandıkları zaman, ortalarındaki kır çiçeklerine
öyle gölge açıyor ki çiçekler, duvarlarıma ve yüreğimin üstüne
önce senin resmini çiziyorum, sesini ve bir de gözlerinin rengini
sonra sakalıma takılmış saçının teli ve dudak gibi gülümsemeni
ellerini çiziyorum ellerime, ellerimle duvardaki gölgenin üstüne
sonra bir ibadet gibi düşüyorum, ellerine ya da bildiğin bir yere.

/tut elimden kaldır diye, penceremde çiçek olup açılmayı beklemişim/

-ortalıkta yazılmamış yersiz-yurtsuz öyküler-
ne kadar kitap varsa yerlere saçılmış, sanki marangozhane talaşı
gelirsin diye toparlamaya çalışıyorum, bir görsen bendeki telaşı
peygamber mağarasında örümcek ağı, penceremde ki perdeler
perde orta yerimde aşılmaz keder, bir gören olsa kim bilir ne der
ama kuş konmaz pervazımda, toprağı ve yaprağı kuru umut ışığı
hala göz kırpıyor gelir diye, bu da rüyayı hayra yorma alışkanlığı.

/ama öyle yorgun ki üst kata çıkan merdivenler ve üstelik çok karanlık/

-sadece sessizlik ve sadece çığlık gibi yalnızlık-
ay var, güneş var ama İstanbul, ne kadar karanlık bu saatlerde
son lüfer takılmış oltaya da, kanatsız martı yalnız kalmış denizde
ne gelen var ne giden yani, adresim mi silindi yoksa kayıtlardan
bu metruk kapı zili sevgilimin sesi gibi, çalınmış olmalıydı çoktan
diyorum ki bin kere ölmüşüm, bir daha ölsem ne çıkar bu şiirde
yoksa böyle düşünmeye devam mı etsem, elim çenemde, iskemlede.

/kapının altında bir not: galiba evde yoksun, demek boşuna gelmişim/

* *

bu gelen bakkalın çırağı olmalı, hiç sesimi çıkarmıyorum
kesik yemez-içmezliğimle doyurup suskunluğumu
ben yokum, hiçbir yerdeyim diye mırıldanıyorum.........

Cevat Çeştepe
Kayıt Tarihi : 12.7.2010 08:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Postacı kapıyı her zaman iki kere çalmıyor. Hele eviniz karanlık merdivenli bir çatı katındaysa....

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Refik Yeşil
    Refik Yeşil

    ''ay var, güneş var ama İstanbul, ne kadar karanlık bu saatlerde
    son lüfer takılmış oltaya da, kanatsız martı yalnız kalmış denizde
    ne gelen var ne giden yani, adresim mi silindi yoksa kayıtlardan''

    Çok güzel, aslında şiirin her satırı okurken müthiş keyif veriyor.
    Kutluyorum Cevat bey.... Saygı ve sevgi ile kalın..

    Cevap Yaz
  • Rahime Kaya
    Rahime Kaya

    Merhaba… şiiri gruba taşıdım…

    Cevap Yaz
  • Reşat Karabağ
    Reşat Karabağ

    Özel nedenlerden dolayı uzun süredir güzel dizelerinden yoksun kalmıştım. Yeniden bu güzelliklerde buluşmak benim için çok özel duygu, Güzel dizeler için tebrik ediyorum.
    Reşat Karabağ

    Cevap Yaz
  • Nevgece Yıldız
    Nevgece Yıldız

    Gelip kapatsaydı canınızıniçi avuçlarını avuçlarınızdaki çocuğa...

    Cevap Yaz
  • Asuman Soydan Atasayar
    Asuman Soydan Atasayar

    Gemici kaleminden bir anı...bohemce bir yaşam kesiti...Cevat Bey kalem farkıyla yazılmış...her zamanki gibi çok akıcı,çok zevkli...tebrikler üstadım..denizlerde yolunuz ışıklı ve açık olsun...selamlar

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (86)

Cevat Çeştepe