Beşiktaş, Üsküdar karşı karşıya,
Işıklar kaynaşır, iskele sancak,
Akşamdan karanlık düştü çarşıya,
Martılar dalgaya, nasıl konacak?
Beyhude bakınma, bana Üsküdar,
Bir ana var mı ki, kim sallayacak,
Beşiği atarsa, birkaç kafadar,
Taş gibi yüreğim, suya batacak.
Yosunun-denizin, nemli kokusu,
Üstüme sinerek, bana kalacak,
Elimde ıslanmış akşam uykusu,
Bir düdük kaldırır, öterse ancak.
Aldığım her nefes, vapur dumanı,
Sigaram bacada, kaptan yakacak,
Çekersem içime, geri kalanı,
Biletçi, kızarak, bana bakacak.
Hüzünlü bir şarkı, söyler dururum,
Dilime takılmış, bir şey olacak,
Belki de teselli bunda bulurum,
Titreyen ışığa, sesim vuracak.
Gittiğim iskele benim iskelem,
Güverte üstünde buhar donacak,
Akşamdan geceye, düşerse elem,
Muhakkak bu gene beni bulacak.
İzmit
09.01.2013
Kayıt Tarihi : 10.1.2013 22:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Selam, sevgi ve saygıyla.
Hüznü martılarla gidermeye çalıştınız galiba
Oysa siz Beşiktaşı beşik gibi rahatlatıcı bilirdiniz
Şimdi aradığınız yok
Tabi yine dalı verdiniz derin ancak bir titretici düdük sizi uyandırabilecek. Çekilen sıgara dumanlarını vapurun bacasına benzettin. Çünkü bayağı efkar var.
İşte bir beşiktaş gezisi sizde yeniden depreşerek , yosun ve
deniz kokusu gibi sizde kalıcı olur korkusu.
Çok güzel bir eser . Tam puan+ant
TÜM YORUMLAR (12)