Böcek Şiiri - Kasım Kobakçı

Sabah keyfimi, darmadağın etti,
Burnumun ucunda, bir böcek gezdi,
Ben onu kovdukça, yine belirdi,
Ne ürktü, ne umursadı bu böcek.
*
Gürültü çıkardım, yanına indim,
Kaldıramadım, keyif düşkününü,
Göz kapaklarında, kanat çırpındım,
Kaldıramadım, keyif düşkününü.
*
Bitek bilmedi, o ince fısıltı,
O güzel dinlencem, yarıda kaldı,
Eşim bile, boşa yedi tokadı,
En büyük dert oldu, şimdi bu böcek.
*
Sanki dinlenmeye gelmiş dünyaya,
Bilmeyip vakit hızlı, oysa yaya,
Bir de, eşiyle girdi çatışmaya,
Kaldıramadım, keyif düşkününü.
*
Uykuda başladı kovalamaca,
Zannedersin o şahin, ben güvercin,
Kolumu çektim, ama kaptı ense,
Şaka sandım, hınç doluydu bu böcek.
*
Ciddiydim; zannetti oyuna daldım,
Yorganı attım, yanına sokuldum,
Kafayı örttü, ensesine girdim,
Kaldıramadım, keyif düşkününü.
*
Bazen bağırdı, bazen sustu bir an,
Saldırı üstüne, atak ekledi,
Gözlerimi hedef alıp izledi,
Yastık kenarına, kondu bu böcek.
*
Bağırdım çağırdım, en tiz perdeden,
Hareketi hızlandırdım isteklen,
Kapattı gözünü, açmadı aslan,
Kaldıramadım, keyif düşkününü.
*
Şafak karanlığı, etraf pusluydu,
Ne yapsam ne etsem, çabalar boştu,
Eşim de uyandı, el verdi koştu,
Hiç bir sözden, anlamadı bu böcek.
*
Perdeyi örttü, ışığı görmedi,
Dalgınlıkla, bu günü fark etmedi,
Gençlerin de, göçtüğünü görmedi,
Kaldıramadım, keyif düşkününü.
*
O bıkmadı, ben kovarken yoruldum,
Rahatım kaçtı ve nihayet kalktım,
Alet edevatı, elime aldım,
Korkudan mı, sessizleşti bu böcek?
*
Birden hışımla, fırladı yataktan,
Çatalı kaşığı, aldı dolaptan,
Salladı havayı, biçti uzaktan,
Kaldıramadım, keyif düşkününü.
*
Odayı bıraktım, mutfağa girdim,
Düşmanımı, yanı başımda bildim,
Tek savuruşta, kadehleri yıktım,
Dedim ya, şimdi mahvoldu bu böcek.
*
Gözünü yumup, başını kaldırdı,
Bıçağı rastgele, yere sapladı,
Tezgâhtaki, tabaklara saldırdı,
Kaldıramadım, keyif düşkününü.
*
Yemekler konunca, attı turunu,
Ne kenarı es geçti, ne ortayı,
Jet uçağı gibi, yaptı dönüşü,
Yükseldi yükseldi, indi bu böcek.
*
Ayrılmadım, hep etrafında gezdim,
Köşede uçtum, ortaya yerleştim,
Yüksekten seslendim, alçağa indim,
Kaldıramadım, keyif düşkününü,
*
Kızlara dedim, yaklaşmayın ona,
Bu macera uzadı, bak şu işe,
Lokmayı götürdüm, tam da ağzıma,
Sokuldu, zehir batırdı bu böcek.
*
Durun diye, çocuklara çıkıştı,
Uyanır sandım, baktım ki sıkıştı,
Doya doya yedi, şerbeti içti,
Kaldıramadım, keyif düşkününü.
*
Helikopter gibi, ne bu ses dedik,
Hiç olmazsa, yaygarayı kes dedik,
Beş kişiydik, bir böceğe pes ettik,
İstediği yere, girdi bu böcek.
*
Bir küçücük uğultuya, ses dedi,
Nefsine değil de, bana sus dedi,
Durmuyorsan, gel ayrılalım dedi,
Kaldıramadım, keyif düşkününü.
*
Sanki emir verdi, çıktım yerimden,
Hizaya soktu, verdi ceza bizden,
Yolunu şaşırdı, girdi fincandan,
Yine dayanamadım, can bu böcek.
*
Uyardım, kendinden geçmesin diye,
Çok yiyip, haddini aşmasın diye,
Kadehine girdim, içmesin diye,
Kaldıramadım, keyif düşkününü.
*
Herhalde sarsılmıştı, bir titredi,
Islak ayaklar, zeminde süründü,
Pişmanlık, yüzünden okunuyordu,
Mahcup bir selam yolladı, bu böcek.
*
Umursamadım, yaşımı başımı,
Uyarıda bulundum, o dostuma,
Yavaş aksak, çekip gittim işime,
Bilmem kalktı mı, o keyif düşkünü...