Blues Renginde Ölmek Şiiri - Cihan Çetin

Blues Renginde Ölmek

Misisipi`de ölmek kadar eski sana dokunamamak
Blues renginde bir ömrün içinden
Ve birazdan eteğinde iyot taşıyan kızlar
Yeni doğan çocuklara seni nasıl sevdiğimi anlatacak Ve başlayacak ilk masalım:
bilirsin
Gözlerindeki bahar esintisi biliyorum ki ölümüme neden olacak
Ve hazırım bahar esintilerine

Kimin yalnızlığını yaşıyorum birbaşıma
Aşk filmlerinde ki
başrol oyuncusu yalnızlığında
Geçmiyor da günler yağmur düşüyor sokağıma da
Oğlum düşümde konuşuyor: evden giden gelmezmi
Dedikçe parçalanıyor fotograflarımdaki anılarım,
aysberg de
salınıveriyor tarihin bütün hafızası: fantazileri
Derinler de hayat buluyor yalnızlıgım korkuyorum da
kahramanıyken yalnızlığımın oğlumu çağırıyorum düşlerime
kahramanlıklarıyla anılsın diye.

Ve uyanıyorum kaktüsüme:
Kadife çandan çiçeğiyle umut dolu
ve ben senin yalnızlığını da yaşıyorum
birbaşıma: ne sen ne de kaktüs
Renk vermiyorsunuz rengime soluklaşıyorum,
sokaklar kadar yağmur da bensiz ve gülüyorum ömrümün renklerine, tütünün
diyorum bilinmez düşlerden geçiyorum sokağa
günlerin içinden seni arıyorum
ve şarapci kızların aşk öykülerinden
üşürüm birazdan ve koynunda dağılırım
siğaram yok diyorum ikramdan saymam ateşin küle dostluğunu
zor tümcelerden geçiyorum boğuluyorum biriktirtikçe anlamları:
anlımdaki kimin yarası çiğdem oysa
ve sokağıma da yağmur düşüyor hani düşlerime, oğlumu çağırıyorum

ve günler geçiyor yalnızlaştıkça, ve uzaklardan ıslık sesleri duyuyorum
artık bulutlar yağmur getirmiyor güneş kırlangıç, sen oğlumu
hava kuru ve sıcak getirmiyor teninden olanı, toprak yanıyor
düşlerimin yanı başında
başlıyorum düş yolculuğuma oğlumu çağırıyorum kahramanlıklarına
elimten tutsun diyorum ille de
sahipsiz dizelerin avcısı masallardan geçiyorum da
dalga sesine düşüyorum tutunuyorum okyanusun hafızasına,
masallar sürgün yeri
oğlumu çağırıyorum
sesine boğulunca dalgalar kıyıda kırılıyor kum kadar
külünden doğan diyor ille, külünden doğan birileri
ve başlamadan yineleniyor masal:
Eteğinde iyot taşıyan kızların ve gemilerinde korsanların
Batıklarda, bedeninden eksiltikleriyle korsanlar ıslık çalıyorlar albatroslara
Ve kıyıya taşıyor ıslıkları dalgalar, albatroslar eşliğinde
Ve başlıyor masal kıyıda
yitirdiklerinin anısına kahramanlıklarını anlatıyorlar:
gözlerimde bilinmez tarihin ömrüyle
musonları dinle diyorlar, dalgaları: bizi anlatıyorlar
Denizde düşeni, deniz’de biten her hayalin bilicisi
Dalgalar ve albatross tenini temizliyor iyot ile rüzgar tenini
İyot kokuyor sokaklar; kapı eşikleri, kızlar iyot

Uzun soluklu ayrılıklar yaşıyoruz
diyorum da anlaşılmıyor ayrı düşenin ayrılığı
Su karşı kıyıda birikiyor yağmur düştükçe
ille çocukluğum geliyor yanıma oturuyor yanıbaşıma
anlatıyor unutulanı geçmişime dair, ve kaktüsüme uyanıyorum
Ve çığlık çığlığa çocuklar,
tilkiler güneşe karşın ….
Halay çekiyorlar..
yağmur düştükçe düğünyeri çorak topraklar kadar tenim
Yüreği kızılcık açmış büyüyor acıtmaz diyor ayrılıklar olurmu diyorum
Biriktirir seni ve sevdamı, bize dair herşeyi
Ardınsıra çisseliyor çissek gözlerim
üşüyorum koynunda parçalandıkça anılarım
Düğün yeri ayrılık yeri demek:
Ayrılıyor göçer kuşlar, uçar kuşlar
Kim arar düşler mülteciyken ve bensizken
Anlamaz beni ayrılan ayrılık zamanı: ya sen: gülyüzlüm diyor
Kaç kavuşma türküsü ayrılık ve sevdalar bu nedenle mi güzel
Her ayrılık kendi özlemiyle büyüyor insan yüreğinde

Sensizlikle anlatacaksam hüznümü siriyen dökmesin çiçeklerini bu mevsim
Anlatsın hüznümle başladıgını sevgimin tebessümümle
Ah diyorum, meltemle gelen benimse neden titremelerim, bu iyot kokusu
Anlatsın yemişe durmus agaçlar sensizliğimde neler çektiğimi
Gün dursun savaşlarına karşın ayakta ve anılsın, çocukluğum ve kahramanlıkları
oğlumun
Yalnızlıgın neden sevenin gülüşu olduğunu
Yoksa tanrılar kendini içkiye verecek sensizliğimde
Ve deniz coşacak devasa dalgalarla gökyüzü patlayacak ve
Derin hüznün sesi duyulacak toprakta yaşamiş olana dair,
Ve başlayacak yüreğimin hırçınlıgı ve atacak nabzım senin için

Senin rüzğarına kapılmış sonbahar yapragı kalbim
Hangi makama hicazkar
Hazan mevsimi
Bilınmez kaç göç mevsimi geçecek ömrümüzden.
Yokluğunda tenim titreyecek duydukça blues esirliğim aklıma gelecek
ölümüm

(Bishkek-2004=

Cihan Çetin
Kayıt Tarihi : 29.12.2004 12:08:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Duygu Kılıç
    Duygu Kılıç

    Misisipi'de ölüm ve sevgiliye dokunamamakla başlayan şiir gene ölüm temasıyla bitiyor. Kullanılan negatif imgeler ve çağrışımlar bu ana temayı destekliyor. 'Düğün yeri' ve 'çorak topraklar'ı aynı dizede buluşturan şair, 'düğün yeri' ve 'ayrılık' ı da eş anlamlı görüyor. Aynı şekilde 'kavuşma türküsü' ve 'ayrılık' ile 'yemişe durmuş ağaçlar' ve 'sensizlik' de aynı dizelerde buluşuyor. Kavuşmak beraberinde ayrılığı getirirken, düğün yeri de bereket getireceği yerde çorak topraklar getiriyor.
    Ayrılık ve ölüm temalarının hüküm sürdüğü şiir her ne kadar bir yalnızlık ve kavuşamama şiiri gibi görünse de, şairin yaşadığı gelgitler ve kullandığı pozitif imgeler şiire olası bir umutlu yaklaşımı da mümkün kılıyor. Sevgiliye olan aşkını yeni doğan çocuklara anlatmayı seçen şair, aşkının da aynı bir çocuk gibi büyüdüğünü anlatıyor. Şair uykusundan dikenli kaktüs çiçeğine uyansa da, bu kaktüsün 'kadife çandan çiçeğiyle umut dolu' olduğunu öğreniyoruz bir sonraki dizede. Ateşin küle dostluğunu dosttan saymayan şair düşleri ve gerçeği arasında gidip geldiği gelgitlerine rağmen 'dalga sesine düşüyorum tutunuyorum okyanusun hafızasına' dizesinde içinde sonsuz sayıda hayatları, gelgitleri, düşmanları, yokluğu ve bereketi barındıran okyanustan beslendiğini, belleğini bu engin güçten aldığını belirterek sonsuzlaşıyor. Şiirin başlığının da 'Blues Renginde Ölmek' olduğunu gözönüne alırsak, okyanusun 'mavi'sini de hatırlamadan edemeyiz. Boğulacaksan büyük denizde boğulacaksın!

    Cevap Yaz
  • Duygu Kılıç
    Duygu Kılıç

    Misisipi'de ölüm ve sevgiliye dokunamamakla başlayan şiir gene ölüm temasıyla bitiyor. Kullanılan negatif imgeler ve çağrışımlar bu ana temayı destekliyor. 'Düğün yeri' ve 'çorak topraklar'ı aynı dizede buluşturan şair, 'düğün yeri' ve 'ayrılık' ı da eş anlamlı görüyor. Aynı şekilde 'kavuşma türküsü' ve 'ayrılık' ile 'yemişe durmuş ağaçlar' ve 'sensizlik' de aynı dizelerde buluşuyor. Kavuşmak beraberinde ayrılığı getirirken, düğün yeri de bereket getireceği yerde çorak topraklar getiriyor.
    Ayrılık ve ölüm temalarının hüküm sürdüğü şiir her ne kadar bir yalnızlık ve kavuşamama şiiri gibi görünse de, şairin yaşadığı gelgitler ve kullandığı pozitif imgeler şiire olası bir umutlu yaklaşımı da mümkün kılıyor. Sevgiliye olan aşkını yeni doğan çocuklara anlatmayı seçen şair, aşkının da aynı bir çocuk gibi büyüdüğünü anlatıyor. Şair uykusundan dikenli kaktüs çiçeğine uyansa da, bu kaktüsün 'kadife çandan çiçeğiyle umut dolu' olduğunu öğreniyoruz bir sonraki dizede. Ateşin küle dostluğunu dosttan saymayan şair düşleri ve gerçeği arasında gidip geldiği gelgitlerine rağmen 'dalga sesine düşüyorum tutunuyorum okyanusun hafızasına' dizesinde içinde sonsuz sayıda hayatları, gelgitleri, düşmanları, yokluğu ve bereketi barındıran okyanustan beslendiğini, belleğini bu engin güçten aldığını belirterek sonsuzlaşıyor. Şiirin başlığının da 'Blues Renginde Ölmek' olduğunu gözönüne alırsak, okyanusun 'mavi'sini de hatırlamadan edemeyiz. Boğulacaksan büyük denizde boğulacaksın!

    Cevap Yaz
  • Duygu Kılıç
    Duygu Kılıç

    Misisipi'de ölüm ve sevgiliye dokunamamakla başlayan şiir gene ölüm temasıyla bitiyor. Kullanılan negatif imgeler ve çağrışımlar bu ana temayı destekliyor. 'Düğün yeri' ve 'çorak topraklar'ı aynı dizede buluşturan şair, 'düğün yeri' ve 'ayrılık' ı da eş anlamlı görüyor. Aynı şekilde 'kavuşma türküsü' ve 'ayrılık' ile 'yemişe durmuş ağaçlar' ve 'sensizlik' de aynı dizelerde buluşuyor. Kavuşmak beraberinde ayrılığı getirirken, düğün yeri de bereket getireceği yerde çorak topraklar getiriyor.
    Ayrılık ve ölüm temalarının hüküm sürdüğü şiir her ne kadar bir yalnızlık ve kavuşamama şiiri gibi görünse de, şairin yaşadığı gelgitler ve kullandığı pozitif imgeler şiire olası bir umutlu yaklaşımı da mümkün kılıyor. Sevgiliye olan aşkını yeni doğan çocuklara anlatmayı seçen şair, aşkının da aynı bir çocuk gibi büyüdüğünü anlatıyor. Şair uykusundan dikenli kaktüs çiçeğine uyansa da, bu kaktüsün 'kadife çandan çiçeğiyle umut dolu' olduğunu öğreniyoruz bir sonraki dizede. Ateşin küle dostluğunu dosttan saymayan şair düşleri ve gerçeği arasında gidip geldiği gelgitlerine rağmen 'dalga sesine düşüyorum tutunuyorum okyanusun hafızasına' dizesinde içinde sonsuz sayıda hayatları, gelgitleri, düşmanları, yokluğu ve bereketi barındıran okyanustan beslendiğini, belleğini bu engin güçten aldığını belirterek sonsuzlaşıyor. Şiirin başlığının da 'Blues Renginde Ölmek' olduğunu gözönüne alırsak, okyanusun 'mavi'sini de hatırlamadan edemeyiz. Boğulacaksan büyük denizde boğulacaksın!

    Cevap Yaz
  • Tülay Eker
    Tülay Eker

    Güzel anlatım ve imgeler...Tebrikler.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

Cihan Çetin