Bizim Fethiye'nin yazı başkaydı

Kargı deyince Yörük gelirdi akla,
Eskiden dağda gezen kuzu başkaydı.
Çobanlar mal güderken atardı takla,
Ovaların savrulan tozu başkaydı.

Keçiler eve gelmez dağda yatardı,
Gölde otlayan malı düden yutardı.
Değirmenlerin obanı buz tutardı,
Kışın akan suların buzu başkaydı.

Köylüler toplanıp gölde mal güderdi,
Anam sağılan sütten yoğurt ederdi.
Sıcaktan herkes yaylalara giderdi,
Bizim Fethiye'nin yazı başkaydı.

Akşam üstü malın önünde durardık,
Tarlanın kenarını çitle örerdik.
Kara saban ile tarlayı sürerdik,
Öküzlerle atılan dizi başkaydı.

Değnekle ahır kapısına vururduk,
Sabah sürüleri toplayıp görürdük.
İkindi vakti burçakla yem verirdik,
Keçilere bakmanın hazı başkaydı.

Yalın ayak gezip at gibi toynardık,
Mal ardında iken oyuna kaynardık.
Çocuklar ile Dut dibinde oynardık,
Gezer idik Kargı'nın düzü başkaydı.

Bahar gelince dağda mantar arardık,
Kuru ardıcı keser kütük yarardık.
Yaz gelince yaylaya çadır kurardık,
Killik'te duran öküz gözü başkaydı.

Köpekle tavşan sınırları çizerdi,
Güz gelince keçiler kızıp azardı.
Dağda sürülerle geyikler gezerdi,
Geyiklerin kaçarken hızı başkaydı.

Keçiye ördüğümüz ağıl dururdu,
Kışın akan dereler yazın kururdu.
Karanlık olunca çakal pavkırırdı,
Dağda gezen kurtların izi başkaydı.

Yusuf dağlarda keklik sesi duyardı,
Yörükler akşam keçileri sayardı.
Keçi sağar tulukta ayran yayardı,
Yemenisiyle Yörük kızı başkaydı.