İki göz kadar yakın, birini görmeyen iki âşık.
Beraber ağlayıp gülerken, görmemeye alışık.
Yüreğimiz nasır bağladı, aramadık birbirimizi.
Aşkımızı farklı sanıp, avutmuşuz kendimizi
Bizimki aşkımızda sıradanmış, ayrılıkla sönen
Büyük aşklar değil miydi, ayrılıkla alevlenen?
Hani birbirimiz için yaratılmıştık, bu evrende?
Pembe panjurlu ev, bahçesinde çocuklar nerde?
Saatlerce garda beklerdim, geleceksin diye
Sanki bekleyince er geleceksin, beklemek niye?
Akşama dek konuşurduk, o buluştuğumuzda
Sonra geciktin telaşı, koşuştururduk otogarda.
Bir hüzün kaplardı ayrılırken, hasret ve özlem
Geçmiş dururdu sanılan zaman, ayrılık elem.
Otobüsle yürürdüm, el salladığını görmek için.
Telefona da, ilk mesaj sinyalleriyle titrerdi içim.
“Geç kaldın” derdim, endişe duyardım yine de.
“Oh” sorun yok” derdim evden mesaj çektiğinde
Ben aşkı aramadım ki, aşkımı aradım sende.
“Sevilmeden sevmek olmaz, aşk hatası nerde?
Düşününce içim yanar, düşünmesem içim kanar
Affetmekle gerçek değişmez, yalanın önünü açar.
Değeri anlamayana, değeri kadar değer verirsin.
İster yakınında, isterse çok uzağında olabilirsin.
Sen bir kez baktın ya, artık başkasına bakamam.
Elimi tutanlara, canımı yakanlara da kanmam.
2012
Kayıt Tarihi : 3.10.2012 15:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!