Bizi Aşktan Başka Kim Ayakta Tutabilir-d ...

Adnan Durmaz
490

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

BİZİ AŞKTAN BAŞKA KİM AYAKTA TUTABİLİR



Görünenle gerçek aynı olsa, bilime gerek kalmazdı. Yine de işi en zor olan insanı inceleyen bilimler olmalıdır. Nedense “acıyı paylaşmak” lafı dillerde pelesenk olmuştur. Herkes “acıları paylaştığından, paylaşabilecek bir insan olduğundan” dem vurur: “yalnızlık paylaşılmaz”, “acılar paylaşıldıkça azalır” gibi bir sürü söz üretilir bu ve benzeri konularda; oysa belki de hayatın toprağı acı ve yalnızlıktır. En azından insanın insanı sömürdüğü tüm zamanlarda hayatın toprağı acı ve yalnızlık olmuştur. Öylesine çok acı ve yalnızlıkla iç içeyiz ki, dostluklar, arkadaşlıklar, aşklar biraz da acılara yalnızlıklara omuz verme ile özdeşleşmiştir. Bizim ülkemizde daima mutsuzluğun kardeşidir; oysa aşk gülebilmeli, mutlu olmalıdır. Biraz da koşullar değil mi, iki insan arasında her türden ilişkiyi acılı veya güleç kılan. Kolay değildir işsiz dolaşırken, evi her yağmurda akarken, asgari insanca yaşama koşullarından uzaklarda aşkların yüzünü güleç kılabilmek. Bu nedenle olmalı hep acının, yoksulluğun, imkânsızlıkların omuz omuza zorlanmasıdır aşk bizim buralarda.

Sömüren, sömürülen; ezen, ezilen çelişkisinin ara yerinde kalan geniş kalabalıkların -yani bir ucu burjuvaziye diğer ucu proletaryaya çıkan küçük burjuvaların-, kapitalist sistem önce ruhunu sakatlıyor. Bütün güzellikleri mevcut hayvanca sömürü düzeninin içinde yaratmaya çalışırken, aslında düzenin kendisine vereceği biraz daha iyi nimetlerin önünde secde etmeye hazırdır. Dini inançlarını yüceltip, arî bir biçimde yaşamak isteyen kesimler, ahlaki değerleri yargılayıp düzeltmeye çalışanlar bir türlü anlayamazlar kapitalist sistem ahlak ve din gibi kavramları tanımaz, elinden geldiği kadar içini boşaltıp yozlaştırır. Savaş kapitalizmin oksijenidir örneğin. Temiz yurttaş gidip savaşlarda insan öldürür, tüm din ve ahlak kurallarına aykırı bir davranış olarak. Küçük burjuva kapitalizmin içini boşalttığı değerleri, içi boşaltılmış olarak yaşatmaya devam eder. Bu anlamda, insan ilişkilerini de, içi boşaltılmış ilişkiler olarak yaşayarak, düzenin ekmeğine yağ sürer. Sadakat, kardeşlik, dostluk, aşk kavramları güdükleşmiş bilincinden dolayı onun dünyasında, kullanma ve yarar temeline dayalı olarak, sakat edilmiş ruhlar tarafından yaşanarak yozlaşmanın tüm topluma yayılmasına yarar. Buna ülkemizdeki dilin kullanımından örnek verebiliriz. Kendisine sunulan yozlaştırma işini en iyi bu kesim yapar. Hem dilinin başka diller tarafından yozlaştırılmasına karşı çıkıp,hem de dilini tam istenilen bozulmayı yaratacak biçimde kullanır. Hümanisttir; ancak insanseverliği sadece sözde kalır,bir türlü davranışa dönüşmez.Dilenciye verdiği parayı iyilik yapmak sanarak kendini rahatlatır küçük burjuva.Ahlak kurallarına uygunluğu,başkalarının kendisine,”iyi insan” demesi içindir.Ancak, kapitalizmin ideolojisini yaymak için kullandığı iletişim araçlarından uzak kalan köylüler ve bilinç düzeyi yüksek aydınlar daha sağlıklı düşünüp yaşayabilirler bu sistemde. Devasa fabrikalar dünyayı kirletirken, yerden kibrit çöpü toplayan kişinin çevreciliği, lağımda yüzdüğünden bihaber kurbağanın okyanus yaratma hayaline benzer.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta