Oysa ki doğmanızı biz istedik
Daha en baştan size yalan söyledik
Dünyaya sadece bizim yalanlarımızla baktınız
Birde yaşamın öteki yüzü var, bunu söylemedik
Dostluğu anlattık uzun uzun
Paylaşmayı, saygıyı sevgiyi öğrettik
Çiçeklerin güzelliğini, meyvelerin lezzetini
Helal sofranın bereketini öğrettik
Oysa ki açlık var, yokluk yoksulluk var
Savaşların ortasında kalan küçük ölümler var
Kanla sulanan toprakların çürük meyveleri var
Koca bir cehennemi size cennet diye sevdirdik
Tanrı bile lanet yağdırır üstümüze
Ne olur bizi affetmeyin çocuklar
Bırakın kahrolalım utancımızdan
Oysaki çocukluğunuzuda kirlettik yalanlarla
Masallar anlattık size, pembe mavi ve beyaz
Oyunlardan bahsettik size, körebe ve saklambaç
Ama sokakların tehlikesinden hiç bahsetmedik
Namussuz gözleri ve kanı bozukları anlatmadık
Oysaki uçurtma uçurtmak istesen
Kuyruğu tel örgülere takılıp kopacak
Kağıt gemi yüzdürecek bir dere bir ırmak yok
Kuruttular delikli taş ve çırçır deresini
Bazılarınız yol kenarlarında mendil satacak belki
Bazılarınız kurumuş bir göğsü emecek çaresiz
Dilenci olacak bazılarınız insaf dilenecek insanlardan
Bazılarınız belki açlıktan ölecek
Ne olur bizi affetmeyin çocuklar
Bırakın kahrolalım utancımızdan
Serpilip büyüyecek, sevdaya düşeceksiniz
Mecnun ve leyla ferhat ve şiirini anlattık
Ama kavuşmadıklarını size anlatmadık
Büyüyecek koca insanlar olacaksınız
Hakkı, hukuku anlattık adaleti, merhameti
Ama size zindanlardan bahsetmedik
İşkenceleri bilmiyorsunuz esareti öğretmedik
Yıldızların güzelliğini anlattık size
Gökyüzündeki ayın ihtişamından bahsettik
Ama gecelerin kör karanlığını anlatmadık
Ağrıları sancıları hiç bilmediniz
Belli saatlerde dökülen sağanak gözyaşlarını
Kulakları yırtarcasına yükselen çığlıkları bilmediniz
Ne olur bizi affetmeyin çocuklar
Bırakın kahrolalım utancımızdan
Oysaki gençliği anlattık size şöyle dalyan gibi
İyi kalpli amcaları mavi yürekli abileri anlattık size
Ama yaşadıkları zülmü hiç bilmediniz
Dövüldüler, sürgün edildiler, yitip gittiler
Size yaşlanmaktan hiç bahsetmedik
Çaresizce pencereden uzayıp giden yollara bakacak
Nefes almak bile ağır geçecek yaşlı bedeninize
Yanlızlığın en has halini hiç bilmediniz
Bir gecekondu odasında bir başına kalacaksınız
Keder vuracak çatlamış yüzünüzün çizgilerine
Hüzün türküleri çarpacak ıslak kirpilerinize
Kimseye sezdirmeden hissettirmeden
Yana yana tutuşa tuşa bir başınıza öleceksiniz
Ne olur bizi affetmeyin çocuklar
Bırakın geberelim utancımızdan
Kayıt Tarihi : 31.7.2019 22:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!