Bize göre değil bu şehir
Bu hava
Bu gürültü
Bu çarpık düzen bize göre değil…
Bize göre değil beton yığınlar
Yol boyu iç içe geçmiş araçlar
Cana susamış trafik
Ruhunu kaybetmiş kalabalıklar…
Site içi devir daim havuz
Çocuk oyuncağı minyatür parklar…
Spor eksenli suni teneffüs
Emme basma tulumba çarklar...
Gayrı kurtulmak gerek bu kıskaçtan
Ver elini çıkmak gerek dağlara
Bizi ancak dağlar paklar...
Cami avlusuna terk edilmiş çağa
İşsiz gencin çatı katında can pazarı
Bataklığa saplanmış toz pembe rüya
Çeyiz sandığında körpe kızın gözyaşı
Ve sömürülen emek
Çiğnenen yetim hakkı
Materyal oburu dünya bize göre değil...
Kışları zehir duman
Yazları kavurucu sıcak
Ne gökte bakılacak yıldız
Ne basılacak yerde toprak
Kan gölü sokaklar faili meçhul
Köprü altları ki mayınlı tuzak...
Bali kokusunda solunan hayat
Geçen bir ömür baldırı çıplak...
Biz camlardan seyretmedik yağmurları
Taa iliklerimize kadar ıslanarak hissettik...
Eyvallah demedik, boyun eğmedik zulme
Halkın yanında, Hak için nefesimizi tükettik...
İmrenmedik erzi kırıkların zârafetine
Al mendillere aşkı işleyenleri sevdik...
Bize göre değil dar alanda kısa paslaşmalar
Ayak oyunları
Vücut çalımları
Çıkar çatışmaları...
Karanlık adamların yeraltı adımları
Kaptı kaçtı
Çaldı çırptı
Yedi yuttu
Haramîlik bize göre değil...
Bize göre değil unutmak dünü
Dilini, dinini, tarihini, kültürünü
Yaması olmak yabanın
Kazımak asil kökünü
Aslını inkâr bize göre değil...
Mert olan vurur mu arkadan
Yolundan döner mi korkudan
Yâr gönlü cayar mı ülkü’den
Kahpelik bize göre değil...
Bize göre değil yıkılmak
Yok olmak bize göre değil...
Kayıt Tarihi : 4.4.2009 02:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!