Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde,
kurbağalar ülkesi, bir göl varmış,
uzun zaman yağmur yağmayınca,
gölün suyu azalmaya başlamış.
Göl dar gelmeye başlamış, kurbağa sürüsüne
Su azaldıkça, kurbağalar kapılmış paniğe,
Orası senin, burası benim, girmişler birbirine,
Hepsi, birbirini boğacak, bir kaşık suda.
Sesleri yankılanmış..vırak, vırak ta uzaklarda.
Aç yılanlar, duymuş kurbağa seslerini,
Liderleri toplamış, bütün yılanları,
Denize düşen sarılır da bize,
göle düşen sarılmaz mı? demişler,
Hemen yetişelim zaman kaybetmeden.
Döşenmişler yollara, petrol boru hattı gibi...
Dört bir taraftan, seslere doğru süzülmüşler.
Açık ağızları, bir karış dışarıda, ateş dilleri,
Tehlike apansız gelmiş, yaz ortasında kar gibi...
Kurbağalar onları görünce, hep birden,
Kesilmiş gırtlak gibi, kesilmiş sesleri...
su – su – su - demişler. Susuvermişler.
Öyle kalabalıkmış ki, kurbağa sürüsü,
Ön sırayı yerken yılanlar,
sırtını dönmüş arkadakiler.
Sıra bize gelmez zannetmişler.
Kayıt Tarihi : 26.7.2004 18:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Turhan Toy
TÜM YORUMLAR (3)