Yıllar devrilmiş kitap, yaprağı sarı sarı
Dökülen bir iki harf, âşık gencin nazarı
Çayla eriyen hüzün, kirpik altında büyür
Buhar olur çiğ olur, gece boyunca uyur
Kolu kırık fincanda, kırk yıllık bir hatıra
Bilmem acep sığar mı, ömür denen satıra?
Sevdadan ırak iller, ölmek için güzeldir
Bu firak ne yenidir, ne mecnuna özeldir
Siyah gülü görmeden, kokusuna iç çekmek
Meğer buymuş kıyamet, ölmeden evvel ölmek
Pencere kenarına, usulca baktı bebek
Kurumuş kanadıyla, can vermişti kelebek
Bahar günü çiçekle, senin randevun yok mu?
Hüzün dolu hanemde, biraz yalnızlık çok mu?
Gökten sabır yağıyor, ardından kar tanesi
Bilmezdim bunca dertli, bulutların sinesi
Aşkın gizemli özü, bu garibe yol göster
Görmeden sevgiliyi, son kez doğrulmak ister.
Aralık 2013
Muhammed Bizar
Kayıt Tarihi : 1.10.2017 21:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!