Açar güneş görünce,ağaç dalında çiçek.
Olma vakti gelince,meyveye döner çiçek.
Türkü var *Ham meyvayı kopardılar,dalından.*
Suratları ekşitir,yersek meyve hamından.
Bilirsiniz sirkeyi,olur koruk üzümden.
Koruk ise üzümün,ibaret ham halinden.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
YÜREĞİNİZE SAĞIK SAYGILAR
Yüreğine sağlık Şükrü bey, Yunus olmak demek,yüreği boşaltıp,hakkı, dürüstlüğü,doğruluğu koymak demektir
'Bana seni gerek seni' diyen yunus'un yolunda size yolnuz açık olsun derim. Saygılarımla
Unuttuk düsturunu,Yunus'u unutmadık.
Bizde eksik bir şey var,biz Yunus olamadık.
Asırlar geçmiş hala,biz Yunus olamadık.
Yazık,yazıklar olsun,biz Yunus olamadık.
Çok doğru biz Yunus olamadık olamayız da asla yüreğinize sağlık
Unuttuk düsturunu,Yunus'u unutmadık.
Bizde eksik bir şey var,biz Yunus olamadık.
Asırlar geçmiş hala,biz Yunus olamadık.
Yazık,yazıklar olsun,biz Yunus olamadık.
selamlar şükrü bey mükemmel bir şiir olmuş
tebrikler yüreğine sağlık
osman karahasanoğlu
Yüreğiniz sağlık ve kaleminiz daim olsun hocam
saygılarımla
Bilirsiniz sirkeyi,olur koruk üzümden.
Koruk ise üzümün,ibaret ham halinden.
Sirkedir ekşi,keskin küpüne zararlıdır.
Turşu oldurmak için kullan az kararlıdır.
Dilimize yerleşti:*Hamlık var üstümüzde.*
Sanki marifet gibi,övündük her deyişte.
Hamlık tembellik demek,nerde kaldı çalışmak.
Çalışmaktır ibadet,neden yan gelip yatmak.
MESAJ ALACAKLARA İYİ İLETİ....KUTLARIM ŞÜKRÜ BEY
Yunus olmak kolay değil ki.Yollarının tozu olsak yine yeter.Şiirleriniz harika.Yürekten kutluyorum.İlhamınız bol olsun........................Selam ve saygılar.Halil Şakir Taşçıoğlu
Unuttuk düsturunu,Yunus'u unutmadık.
Bizde eksik bir şey var,biz Yunus olamadık.
Asırlar geçmiş hala,biz Yunus olamadık.
Yazık,yazıklar olsun,biz Yunus olamadık.
Yunus sabrını taşıyıp kaldırabilecek yürek pek kalmadı zaten üstadım.
Kolay mıdır yıllar yılı ilm ile, İlahi aşk ile mürid olmak, hem de ne şartlarda.
Mükafat beklemeden bunca fedakarlığı insan istese bile şartları elvermez.
Ah ki ah dostum, derin bir yaraya parmak basmışsınız, şiirdeki tarzını örnek almaya çalıştığım büyük usta, hak dervişi Rahmetle anıyorum.
Yüreğiniz ve kaleminiz daim olsun.
Selam ve sevgiyle.
KALEMİNİZE ,YÜREĞİNİZE SAĞLIKLAR DİLERİM HOCAM. EVET YAZIKLAR OLSUN Kİ, YUSUF OLAMADIK ...HAKLI SİTEMLERİNİZE KATILMAMAK MÜMKÜN MÜ .KUTLARIM KALEMİNİZİ .SAYĞILAR SELAMLAR EFENDİM.
Unuttuk düsturunu,Yunus'u unutmadık.
Bizde eksik bir şey var,biz Yunus olamadık.
Asırlar geçmiş hala,biz Yunus olamadık.
Yazık,yazıklar olsun,biz Yunus olamadık.
.tebriklerimle selam ve dua.tam puan üsdadım.
Bu şiir ile ilgili 17 tane yorum bulunmakta