Çünkü ben seni ömrüme eklemiştim…
Bu kaçıncı yıl sevdanın kulvarında yaşam savaşı vermeye çalıştığımız. Kaç gecen sabahı bu uykusuz gözlerimizi kumsalın dibindeki yosunlarla açışımız. Kaç defadır güneş ışıklarını salıyor yorgun bedenimizin omuzlarına. Hayatı zorladığımız kaç kez güneşin doğuşudur bu, defalarca şaşkın bakışlarla gözlerimizi yumduğumuz. Sana yazmaya başlayalı kaç acı yıl baharı kışa döndü ve ben kaç nefesimi sensiz aldım ey sevgili?
Kaç gecenin sabahına pişmanlıklarla uyandım ürkek bakışlarla. Seni sevmeye şartlanmış bedenimin bu kaçıncı eksiklenişi sensizlikle ve ben daha kaç nefesin peşinden koşacağım sensiz?
Yorgunum sevgili senin duyarsızlığın üstünde, kaçıncı yıl bu sensizlikle kendimi yargılayışım? Ve kaçıncı göz kırpmasıdır bu sabit duvarlara bakan gözlerimin. Duvarlar üstüme yığılıyor sevgili. Oysa benim hâlâ dermansızlığım üstümde. Hayatın zor yanını yaşıyorum sevgili, şartları zorluyorum yaşam için, senin farkındasızlığın üstünde…
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman