tutuşturduğumuz ötelerin ötesindeydiniz
can-ı gönülde
pınar kaynağıylaydı derdi temmuzun
pir sultanın sazında
kırık tel kadar mağrurdunuz
ve aziz nesinin sevdiği türküde
mütebbessim yüzü gibi hasret gültekinin...
ölüm beyaz gemisine binmiş
eflatun denizinde yüze dursun zamanın
siz zamansız günler için ateşlediniz
yürekteki en ince vefayı
eşitliği için buğdayı toprakta sevmenin
yüreği sohbette sevmekle...
bir daha esmeyecek rüzgar yangınımıza
rüzgar sıyrılacak tek suçundan
rüzgar özgürlüğü yayacak okşanmamışlığına
özgürlüğün
bir daha harlanmayacak alev saçlarımızda
alev arınacak tek günahından
alev sevgiyi yakacak çağrılmamışlığına
çocukların...
biz yanarken
çığlığımızla diyalektiği körükledik
serinledi zulmü deviren tarihin tekerleği
yüreğine su serpildi vicdanın
sonsuzluğa yaktığımız türküde
ve aşkın adı hasret oldu
asım oldu
nesimi oldu
adı safa aysan oldu
adı...
birbirimizi adlarla bile ayırmayacağımız
bir dünya olacak
son türkümüzün
son semahında
artık
hayat düşmanlığının kuzgun dumanında
yanmayacağız...
Kayıt Tarihi : 2.7.2012 00:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yüreğiniz susmasın.
TÜM YORUMLAR (1)