Biz güneşe mahkûmuz ya onlar Şiiri - Yor ...

varsın tarih yazmasınn..güneş bilsin ay bilsin yeter...yüreğinize sağlıkk..

kalem kırılsa da...,
kırılmaz umutlar, inançla yürüdüğümüz bu yolda.

usta kaleminizi ,yüreğinizi kutlarım hocam..saygılar

Biz güneşe mahkûmuz ya onlar
Hüküm:
/gereği düşünüldü: sizi güneşte yanmaya,
kendimi karanlıkta kaybolmaya mahkûm ediyorum/
*******************

güneş aydınlık ışık ...ışığa mahkumiyet ...beyninin sürekli aydınlıkta dasn etmesidir ..
aydınlıkta yanmak karanlıkta kaybolmaktan iyidir .
karanlıkta kaybolmayı seçenler güneşe zıplayanlardan geridedir ..
hatta hiçtirler ..
ışığa inançla güvenle dimdik yürüyenler kazanır bu mücadelede savaşı . ve yüreği ile koşanlar ...
..................

ne yapıyım kaptan zirzopluk yapamıyorum ağır batarya şiir .. şimdi burda espirik falan olmaz konunun ciddiyetinin
farkına varmalıyız gerçi yine bak gülüş esintisi kondurmuşum ya .. :)
gülüş de umuttur .. bakma sen milletin somurtuk oturduğuna .. yüreğine yüzüne geleceğine gülüşleri serpenler pozitif
eberjileri ile yürülerse .. daha dik daha omuzlar yukarda başlar dik yürüler üstelik yüzlerinde kendilerine güvenin aynasıdır
yüzündeki tebessümüm aryası ..
hep somurtuk kalacak değiliz ya
hani diyoruz ya acıya bile gülerek gitmek ..
he öyle bişey sanırım ...
çiğneme refleksinde işe yarıyor .. :) yok yeme çiğnemesi değil can acıtan can yakanlara
karşı yürüyüşde ..
neyse ..
nerelere gittik .. bu hakim beni bi duysa vay halime derken bilem gülümsüyorum :)

**************************************************
kalem kırılsa da...,
kırılmaz umutlar, inançla yürüdüğümüz bu yolda.
**********************
eyvallah Kaptan dedik ya bu davaya baş koyanlar umutlarını yitirmezler zulalarında birikmiş küflü de olsa mutlak umut ekmekleri vardır kırıntısı bile değerlidir çünkü
...
vay be sabah sabah şair mi olduk ne ...
valla ben bişey demiyorum yürek diyor ben yazıyorum ... :)
eh şiir umuda davet ediyor .. o kadar güzel ki sözler en umutsuzu bile diriltir .. :)
bizde öyle çakırkeyif gidiyoruz umudun tarlasında ...
kıs o tarla marla ne ... :)) kendime soruyorum .. aslında yazarken trenler ve trenle giderken gördüğümüz o ekiliş dikili
bağ bahçe bostanlar geldi .. onların ardından beliren güzelikler yeşilin mavinin o coşkusunda dans eden tarlalar ...
neyse nerden estiyse ...
aslında gazı veren sanırım okumakta olduğum kitap ... çok çok faydası oldu ama ben korka korka okuyorum ..
teee yirmi beş sene öncesinden gaztelerin vermiş olduğu ödüllü kitaplardan ..
ben niye okumamışım ki yazıları çok küçük sayfaları tel tel elimde kalıyor diye mazeretler derken yokluktan .. yani paramız yok yenisini almaya dayandık kitaplara
okuyoruz eh bugünlere kısmetmiş demi ...:) günümüze çokşey diyor . da .. işte biraz aykırı .. bizim okul zamanalrımızda olsa toplarlardı kitapları cinsinden
diyecem de şimdi bile gözüm kulağım kapıda ... dermişim .. şaka bir yana neden olmasın bre zındık diye ..
neyse :))
sabah sabah töbe töbe .. çeneye bak mübarek ...
yok bi senin şiir çıkacam bari buraya konsantre olayım sözüm vardı uzun uzun yazacağım diye
eh onca emek onca söz onca umuda şenlik var şiir de ..
..
ne çok ihtiyacımız var umut umut sözlerine
farkında olmadan gündelik konuşmalarımda olsun .. şiirlerimde olsun yorumlarımda olsun umut sorunu sorusu ve yükleme durumu hep güncel hep dibimde ..
eh bende bırakmıyorum demek gün o günmüş ..
umut fakirin ekmeği mi desem ..
ata sözlerinden ..
eh ben o ekmeği sımsıkı tutarım yoksa açlıktan ölürüz valla ..:)
eh başlığa dönersem de derim ki kalemi kırsınlar ama ekmeğimi asla vermem...

************************************************

uzun direkler arasına gerilmiş, yasasız iplere asılı insanları gördüm.
direkler o kadar uzun, o kadar uzundu ki, sanki güneşe değiyorlardı
tanıdığım o insanlar ki, güneşi sevdikleri için güneşte yakılıyorlardı
beni gördüm aralarında, seni de gördüm, bizi yani hepimizi gördüm
ama anlamadığım tarih boyu yürüdüğümüz bu yolda,
neden hala bu, kördüğüm...
***********************************************
o soru hep soruluyor bunca mücadeleye bunca çabaya bunca yk oluşlara rağmen neden hala kördüğüm..
sanırım o kördüğüm yüreklerde olduğu kadar gözlerde de var o kördüğümü açmak için göz lazım ..
bazılarımız ezbere çözmüşüz de .. bazılarımız zaten çözme özürlü birde görme özürlü ..
ne yazık ki
yada öyle üstlerine yapışmış .. körüm hem yüreğim hem de gözlerim mi diyorlar acaba ve acı edebiyatın tam orta
yerien oturuyorlar .. fukara edebiyatı mı demeliyim hani kör topal olmadan dilenenler var ya ..
körler nasıl olur da virajları görmezler ne keskin virajlardan gidişi görmezler ..
o kadar uyandırmaya hiç mi ses çıkarmazlar derken ..
ölmüşüz de ağlayanımız yok dese de bi yanım diğer yanım inadına diyor .. inada umut yüklemek gerekiyor ..
az yada çok belliki daha yürüyecek yolumuz var o engelelr ne ki der biz aşar geçeriz diyorum ..
tabiii mevzu kolay değil eh ülkem kolay mevzular varken neden zoru seçsin ki bilmezler mi
o zorluklar aşılmazdan düze inilmez ..
neyse
ukalalık değil bi avuç ebleh için bi avuş satılmış için bi avuç kıçını bile kaldırmaktan aciz insan için ..
tüm ülke yanışa gidiyr abi yangın var diyorsun da anlayan bilene bırak bunları nerde diyen bile yok ..
üç maymun oyunundalar anasını satıyım ..
neyse sinriim geldi yine geriyor telelri .
o yüzden uzatmıyım ..








..
doğacak çocuğunu bekler gibi, sevgiliyi bekleyen kadın
hiç merak etme canımın içi gelecek, bir gün o da gelecek
ve sen bir damla yağmur için, bulut yolu gözleyen çiçek
gördüğün kördüğüm, o bir damla suyun seli ile çözülecek
..

çünkü biz, hepimiz...,
ay ışığında hasretin ve güneşte vuslatın esiriyiz.
****
bence de ...
yitirisek bu en kıymetli hazinemizi yani umudu yani ışığı yani geleceğimizi
biz asıl o zaman kaybederiz ..
yüreklerimizin gözlerimizin beyinlerimizin en açık en ışık alır yerlerede olması gerekir yoksa zuladıkileri çıkarın idare lambaları gibi ... :) ama işe yarayacaktır bi lokmasından bi huzmeden ne huzmeler çıkar ..
yeter ki karanlığa terk etmeyelim yüreklerimizi ...
**********************************************

sesimizi dinleyen sağır gece kuşları ve kör turnalar olsa bile sadece.
biliyoruz bir kıvılcımdır faili, tarihte kararmamış bütün aydınlıkların
bizim sesimiz işte bunun için renk ve umudunu taşır, o kıvılcımların
bunun için aydınlıklara gebe kalır beynimiz, yüreklerimiz sevişince
ve durup dinlenmeden sevişmesi de işte bundandır,
yüreklerimizin gündüz-gece...

** valla tesadüf oldu ..:)
bu dizeleri beklemiyordum ...
yani şiiri ilk mesaj gönderdiğinde bi solukta ama ikia rada derede okudum aklımda kalmadı açıkçası sadece
çok çok güzel seslerin geldiğini biliyordum dedim ya zaman ayırmalıyım .. tekl tek dizelerin arasından bakmalıyım şiire ..
işte başladım tek tek basarakdan derken :)
bir üstteki yorumuma kendimce yoruma diyim de millet bişey sanmasın ..:)
bak sen neler yazmışsın ..
demek finali bu kez tahmin etmişim tamam sen gibi baba baba olmadı ama ona yakın ya da bi üstte yazdıklarımla özdeşti sanırım acık kıyısından köşesinden de olsaa..
bu da çok güzel .. açık denizlerde ki rotayı bilmişim kaptan .. :)
mı acaba .. derken olsun ..

:)
Son söz:
/biz zaten kendimizi güneşe mahkûm etmiştik,
ama sizi hiç tanımıyoruz, tarihte yazmıyor, sahi siz kimsiniz/


Cevat Çeştepe



yüreğin emeğin varolsun
yüreğine ses olan nefes hiç tükenmesin ..
teşekkür ediyorum ..
selam sevgi güzellikler diliyorum şair yüreğine
eh boşuna kaptan olunmuyor ..
şiirlerimizin kaptanı dediğin gibi yüzümüz güneşe dönük yolumuz aydınlık ve açık denizlere doğru olsun ..

Son söz:
/biz zaten kendimizi güneşe mahkûm etmiştik,
ama sizi hiç tanımıyoruz, tarihte yazmıyor, sahi siz kimsiniz/

'Son Söz' harika bir paylaşımdı teşekkür ederim..
saygımla..

güzel akıcı bir şiir okudum..yazan kalem tşk.sana

Beğeniyle okudum şiiriniz Sayın Çeştepe.
Saygıyla....

Sayın ÇEŞTEPE . Şiir yazılacak konularmı bu kadar çeşitli yoksa sizler gibi değerli kalem ustalarının kalem oyunlarmı böyle çeşitli ve zengin gösteriyor. Güneşe mahkum olanlara selam, etraflarında dönüp dolaşanlara bir parça aydınlık olsun.
Saygı ve tebriklerimle.

Hüküm:
/gereği düşünüldü: sizi güneşte yanmaya,
kendimi karanlıkta kaybolmaya mahkûm ediyorum/

kalem kırılsa da...,
kırılmaz umutlar, inançla yürüdüğümüz bu yolda.

çünkü biz, hepimiz...,
ay ışığında hasretin ve güneşte vuslatın esiriyiz.

Son söz:
/biz zaten kendimizi güneşe mahkûm etmiştik,
ama sizi hiç tanımıyoruz, tarihte yazmıyor, sahi siz kimsiniz/

Şiirinizdeki bu ses tonunu çok sevdim o yüzden bir araya topladım :) Kaleme, yüreğe ve emeğe sağlık ...
Kutlarım Sayın Çeştepe .... Saygılarımla +10

''Bana şaşması düşüyor her nedense

Emeğin tarla işi satılmasına…

Dilimin ucuna gelse de

Savuramıyorum

Belki daha çok lazım olur bir gün

Yuttuğum küfür…

Bursa nın şeftalisi dönüm dönüm

Antalyanın domatesi bostan bostan

Girsin gözüne

Taşeronun…

Eksik mi söyledim

Siz tamamlayın o zaman

Anlayın

Güzelim çocuk ellerinin

Nasırlaştığını

Adına ekmek denen

Bu kavgadan…

Armudun hası sana

Sapı bana

Üzümün sultanisi sana

Çöpü bana

Daha…

Onlar erdikçe muradına

Benim artıyor

Yükseklik korkum…

Şöyle keyfince

Şöyle ağız dolusu

Şöyle dillere destan

Mağma yanardağın ağzında

Diyemedim bir

Haram olsun demiyorum

Yiyeme de gör beni…

Geçiyorsun ekmeğin

Geçiyorsun emeğin

Geçiyorsun düğün dernek

Ak çekerek

Özlemek

Geçemiyorsun vatan borcundan

Sonra

Karavanam bakırdandır

Askerimiz fakirdendir…

Zenginimiz kamusal alan

Bavulu hazır olan

Allame i cihan

Ah ulan…

Demek yetmiyor

Bir çift el

Şak… şak… şak….

Bir elin nesi yok

İki elin hiç…

Şaşmak dedikleri

Uzun bir hava

Le daye daye…

Şaşmak dedikleri

Ömür törpüsü

Le daye daye

Şaşmak dedikleri

Halayda zılgıt

Le daye daye…

Havar daye…

Ha var daye…''

herhalde bunlardır...başka kim ola ki...tebriklerimle...

hocam muhteşem bir çalışma daha...

kutluyorum...