Biz kendimizi bu memleketin sahibi olarak görmüyor muyuz?
Bize azınlık psikolojisi mi uygulanıyor?
Ezildiklerini söyleyerek,
Kimliklerini suratlarımıza mı dayıyorlar?
Ne zaman kollarımızı açsak bir kırbaç yiyoruz,
Israrla platonik bir aşkın sevdanın şiirlerini yazdık,
Bizi monoton bir hayata zorladılar,
Susmuş, susturulmui, sindirilmiş bir gençlik
Vatan millet sağolsın ama,
Biz yanlızdık.
Haklı ve güçsüz ezilmesin diye,
Canımızı koyduk ortaya,
Ve kumarda kazanılmış gibi gençliğimizi,
Vatan uğruna dar ağaçlarında yürüdük,
Ve sevdiğimiz ne varsa dünyada
-Sevilmeye değer- kurşunlar ortasında sevdik.
Sararmış eylül yaprakları dökülürken,
Anlam kattığında sonbahara,
Tutup yaprakların gözlerinden öpülmelidir.
Kuşlar geldiğinde uzak diyarlardan,
Yorgun kanatları okşanmalıdır.
Ve hayat yeniden uyandığında,
Bütün çirkinliklere inat bir şiir okunmalıdır.
Biliriz...
Yani biz çürümüş beyinlerin hayal edemeyeceği kadar,
İnsanız...
Biz yüreğimizi hiç kimseye satmadık,
Kalemimizi, beynimizi,
Dilimizde ki o anlamlı kelimeyi,
Yüreğimizde yaşattığımız,
Gözyaşlarımızla suladığımız,
Vatanı satmadık.
Düşlerimizi sevdalarımızı satmadık,
Gece yanlız kaldığımızda korkmuyoruz,
Aynaya bakmaktan korkmuyoruz,
Varsa günahımız mahşerde veririz,
Biz vicdanı rahat olanlardanız...
Şimdi daha gür sesle haykırmalıyız.
Biz buradayız!
Ölmedik ki susalım.
Kayıt Tarihi : 25.9.2005 14:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)