Gidilirmi uzaklara, biz önceden bilmezdik.
Aşıp gelsen, o eski günleri bana hatırlatan anılarla.
Bir fincan kahve, dilimizde derbederim perişanım ben,
Gecenin karanlığından, sabahın ayazına.
Belki bir kaç balık tutarız bakarsın ırmağın kenarında,
Sohbetimiz çalar uzun uzun memleketin haline.
Biz kurtarırız ne biliyorsun? Garibanı gurebâyı,
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla