Hayatı okuyarak öğreniyoruz
Kendimizi ve insanları
Ve rabbimizi
Sağımıza ve solumuza bakmadan
Çıktık bu yola
Kimseden medet ummadık
Ve kimseye minnet duymadık
Gelenleri bastık bağrımıza
Gelmeyenlere uğurlar olsun dedik
Kitabı koyduk önümüze
Resulün eteğine yapıştık
Sabrı kuşandık her vakit
Yavaşladık ama durmadık
Kırıldık ama eğilmedik
Tekme yedik tokat yedik
Kalbimizden vurulduk
Ama yılmadık
Ölümleri doğurduk gün doğarken
Bu yüzden öldüremediler bizi
Sımsıcak bir yüreğimiz vardı
Ki sevdamız kor bir ateşti
Başkalarının eli yanarken
Bizim yüreğimiz yandı
Ayet ayet yürüdük
Hayatın ta ortasına
Sure sure yayıldık
Yalnız kalmadık hiçbir zaman
Yalnızlığa koz vermedik
İşittik ve iman ettik
Dediğimiz günden beri
Bunu her gün tekrarladık
Unutulmadık terk edilmedik
Yetim bulunup barındırıldık
Sapıtmıştık doğruya iletildik
Fakir düşmüştük elimizden tutulduk
Kendimizi yalnız hissettiğimizde
O’nu yanı başımızda bulduk
Karanlık bastırdığında korkmadık
Üzülmedik gevşemedik
Aydınlık etrafımızı sardığında
Şımarmadık haddimizi bildik
Güneş bizin için doğdu her gün
Ay bizim için kandil oldu
Biz O’nun için doğduk her gün
O’na adanan hayatımız
Başkalarının elinde oyuncak olmadı
Hayatın merkezine ruhumuzu koyduk
Ve öyle yaşadık hayatı
Zamana göre şekillenmedik
Zamanı bize göre şekillendirdik
Zamanın değerini bildik
Sırf rabbimiz yemin etti diye
Gökyüzüne bakarken
Ayağımız yerdeydi
Alnımız yerdeyken de
Ruhumuz gökteydi
Tek amacımız oldu: barış
İnsanla sevgiliyi barıştırmak
Bunun için savaştık
Sevgimiz de öfkemiz de bunun içindi
Sevgilinin kadrini bildik
Her an yeniden iman ettik
Hiç eskimedik bu yüzden
Eskilerle yenilendik
Geriye bakınca açıldı ufkumuz
Kendi özlemlerimiz oldu
Başkalarının özlemlerine imrenmedik
En üstün yaşama biçimini benimsedik
Tatmin etmedi başkaları
Değerlerimizi savunurken
Eziklik hissetmedik, korkmadık
Aşağılık psikozuna girmedik
Hep izzetli ve onurlu olduk
Kimseye yalakalık yapmadık
Dostlara yaranmaya çalıştık
Çünkü onları yaren bildik
Bizim hiç ebu Bekirlerimiz olmadı
Hep Bilal olduk Ammar olduk
Yasir olduk Sümeyye olduk
O yüzden ezildik itildik
Ebu Bekirsizliğimize hayıflanmadık
Biz Ebu Bekirsiz çağın Bilalları
Ebu Bekirliğe soyunduk
Arkamızdan gelecek olan Bilallar için
Omuzlarımızdaki yükün ağırlığını hissettiğimizde
-ki o yük belimizi kırıyordu-
İnşirahla ferahladık
Deniz yol vermem dediğinde
Asamız olmadığı için
Denize bilendik yüzmeyi öğrendik
Fillerle geldiklerinde bizi ezmeye
Bu sefer ebabil biz olduk
Rabbimizi yanımızdan hiç ayırmadık
Bildik ki O’nsuz boğulacağız, ezileceğiz
Kuyuya atıldığımızda
-kuş uçmaz kervan geçmez kuyuya-
Rabbimizin ipine sarıldık
Avuçlarımızın içi kanla doldu
Ama bırakmadık hiçbir zaman o ipi
Rabbimizin boyasıyla boyandık
Boynumuza, alnımıza
Ve yüreğimize kına yaktık
Şimdilerde dua ediyoruz:
Rabbimiz bizden desteğini çekme
Ayağımızı yolunsa sabit tut
Bizi bize bırakma
Yokluğunu hissettirme
Varlığınla sevindir
Ve
Kınalı yüreğimizle
Bizi kendine kabul et
27.12.2002
Kayıt Tarihi : 17.2.2019 18:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!