Ey, medeniyetlerin beşiği!
Kardeş, kardeşe kurşun yağdırıyor, öyle mi?
Bizim halimiz, sonumuz böyle mi olacaktı?
Böyle mi?
Bizi bize vurduruyorlar, yine, öyle mi?
Yine de mermiyi sıkan bizim ellerimiz değil mi!
Ateş etmeyelim yüreklerimize böyle ey, sevgili!
Dostun gönlü hiç ateşlere verilir mi?
Bırakılır mı yar?
Yar ataşlara bırakılır mı?
Seni, bana, kandırırlar.
Beni de sana...
İşte böyle gireriz birbirimizin kanına.
Hep böyle.
Yine de tuhaf olan bir şey var bu işte.
Asırlarca birbirimizin elinden kana, kana
Çok su içmişliğimiz de vardır aslında.
Ekmeği bölüşe, bölüşe yerken bile
Kavgalar edişimizin sebebini sordukça kendi kendime
Sevdiğim deriyi hiç paylaşmadan seninle
Yine işte böyle
Yerden yere vurasım geliyor.
Dilim söylerken bile
Kalbim olanlara hiç inanmıyor.
Kayıt Tarihi : 12.9.2009 16:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Biz barış içindeyken bile barış arayabilen asil bir milletiz. Ama unutma. Barış kelimesinin karşıtı da savaştır. Barış savaşı da hatırlatabilir bazen. Bu yüzden barış kelimesini, yürekten, samimiyetle söyle. Öyle ki 'dilin kemiği yoktur.' Aslolan kalplerde saklıdır. Her zaman gerçekçi olmamız umuduyla... Gerçeklere ulaşabilmek için hayal kur. Aklını ve mantığını kullan ve uzun yaşa. Ömrüne ömür kat. Saygılarımla. Görüşmek üzere... Ve sevmeyi de hiç ihmal etme...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!