(B) ir geçmiş zaman eki dilde eski sevdalar
N(İ) cedir bülbül ötmez virandır bütün bağlar
Bi(T) er kokusu güllerin dökülürken yapraklar
Gel(M) ez artık ne hazin çok uzaktır ufuklar
Seyr(E) dalarız maziyi sararmış resimlerden
Hüznü(Y) le sarsıldığımız aşklar hangi mevsimden
Geçmey(E) cek sandığımız yıllar uçup giderken
ne olur kim olduğunu bilsem pia'nın
ellerini bir tutsam ölsem
böyle uzak uzak seslenmese
ben bir şehre geldiğim vakit
o başka bir şehre gitmese
otelleri bomboş bulmasam
Devamını Oku
ellerini bir tutsam ölsem
böyle uzak uzak seslenmese
ben bir şehre geldiğim vakit
o başka bir şehre gitmese
otelleri bomboş bulmasam
SEVDİĞİMİZ, BİZİM İÇİN BİTMEYEN BİR ŞARKIDIR. ANLATIM HOŞTU, KUTLARIM EFENDİM.
* Bitmeyen şarkı gibi zoru da başarmışsınız *
Sonsuz kutluyorum
* 10 Antoloji Yıldızı *
verilen emege saygımı sunarım ...şiir her yönü ile mükemmele çıkıyor...
degerli şairimiz Meral hanımı kutlıyorum...
gerçekten zor..
ama çok güzel olmuş..
ve bu şarkı bitmez..
harika bir çalışma...
tebrikler usta kaleme...
saygılarımla selamlıyorum...
AKROSTİŞ;
Bir şiirde verilmek istenen mesajın MISRA BAŞIndaki HERFLER ile verilmesi esasına dayanır.
AKROSTİK ise;
Mısra başındaki mesajın mısra başında değil de, düzgün ve düzenli bir şekilde mısra içinde gizlenmesidir.
Meral ADAK;
((BİTMEYEN ŞARKIMSIN)))mesajını şiirinin mısraları arasında yukarıda görüldüğü gibi, büyük HARFlerle de işaret ederek ortaya koymaktadır.
Bu tarz, GÜLCE EDEBİYATAKIMI' nın önerdiği 19 değişik şiir türlerinden birisi olan AKROSTİK türüdür.
AKROSTİŞ veya GÜLCE' nin önerdiği AKROSTİK, özellikle ORTA ASYA'da SÖZLÜ EDEBİYAT DÖNEMİ'nde ÇİN KAYNALARI'ndan edindiğimiz bilgilere göre, MISRA BAŞI KAFİYECİLİĞİ ile birlikte gayet mahirane bir şekilde bizim ulusumuz tarafından kullanılmıştır.
Turfan Kazılarında ve halen Britişş Müzeum ve Berlin müzelerinde bulunan Uygur eserlerinde ki bunların transkripsiyonları yapılmış ve şiir kaynağımıza başta Reşit Rahmeti ARAT tarafından ve çeşitli araştırmacılar tarafından kazandırılmıştır.
Bu çalışmalar;
A.Von Gabain(Alttürkische Grammatik'de transkripsiyonu, Reşit Rahmeti ARAT(1959-Eski Türk Şiiri),Şinasi Tekin(1969) ve en son olarak da, metin bakımından Ahmet B. ERCİLASUN(1985),F.Sema BARUTÇU(1994) ve Gerhard Doerfer tarafından işlenip yayınlanmıştır.
Dememiz o ki;
Türk Şiiri köklerini bin yıllar öncesine uzatarak MISRA BAŞI kafiye yapısı ve akrostişi-akrostiki mükemmel olarak kullanmış ve kullanmaya devam etmektedir.
Adını bilebildiğimiz ilk şairlerimiz ÇUÇU ve APRİN ÇOR TİGİN'in ruhları şad olsun ki, onların ışıklarını meşale yapan günümüz Türk Şiirinin gerçek sevdalıları yollara düşmüşler ve GÜLCE EDEBİYAT AKIMI adı altında çalışmalar yapmaktadırlar.
Meral ADAK,
GÜLCE' nin öncülerinden...
Bu AKROSTİK de onun bu geleneği hakkıyla yürüten, hattâ mısralarını imgelerle de dokuyabilen bir şair - bir öncü olduğunu ispat etmektedir.
Tebrikler...
Teşekkürler...
Bu şiir ile ilgili 16 tane yorum bulunmakta