Daha dün beraberdik
Evde sokakta bahçede
Bir ateş düştü yüreğime
Sorarım sana ANNE
Kardeşim nerede?
Şehit olmuş dediler
Hani savaş, hani düşman
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
MEMO VE MEMEDİN AĞIDI AĞLADIĞIDIR
HERGÜN GÖRÜRSÜNÜZ ONLARI
HANİ
YANAKLARI KIZARIR YA KONUŞURKEN
HER GÜN GÖRÜRSÜNÜZ ONLARI
ÇARŞIDA PAZARDA
TARLADA TAPANDA
HARMANDA
TIRPANDA
ELİNDE SEFER TASI
İŞE GİDERKEN
SOKAK SÜPÜRÜRKEN
ÇALARKEN
ÇIRPARKEN
BELKİDE SOKAĞA TÜKÜRÜRKEN
YA DA BİRİLERİ ONLARIN
YÜZÜNE TÜKÜRÜRKEN
YA DA
BİR ÇALININ DİBİNDE
İBADAT EDERKEN
HANİ GÜLERKEN
BELKİ DE SAZ ÇALIP
TÜRKÜ SÖYLERKEN
ARADA BİRDE
DÜŞÜNÜRKEN GÖRÜRSÜNÜZ ONLARI
BELKİ MEMET
BOYU BİR KARIŞ BİR YİĞİT
UFAK TEFEK
HANİ TÜFEK KADAR
HELE ANASINA
YAVUKLUSUNA SORUN BİRDE
MEHMET AĞRI DAĞIDIR
FARZEDİN Kİ
OĞLUNUZ
YAVUKLUNUZ
YÂRİNİZ
YARENİNİZ
KARDEŞİNİZ
Hani perçemleri hani
Parça parça yarı yanı
Düşmanları doyurdumu
Memedimin akan kanı
VAZİYETİNDE GELDİ
BİR DÜŞÜNÜN ALAH AŞKINA
NE YAPAR NE EDERSİNİZ
İŞTE MEMO VE MEMET
O KURBANLIK KOYUNUN ADI
ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN İNADI
O ACININ TADI
HER HESAPLAŞADA
ARADA KALANI
KANAYANIDIR
MEMO DA MEMED DE
BU KÖR DÖĞÜŞÜN
BİR YANIDIR
MEMO OLMUŞ
MEMET OLMUŞ
DAVUT OLMUŞ
DEYVİT OLMUŞ
NE FARKEDER
HEPSİ DE
Dağlar dağlara dayanır
(Anam her sese uyanır)
Düş görüp anam uyanır
Akşam haber almış idi
Sabah oğulsuz uyanır
İNSAN EVLADIDIR
HER İKİSİDE
BİRİLERİNİN CANIDIR
CANANIDIR
HANİ ŞU HABERLERDE
HANİ BİRİNE GÖRE ŞEHİT
DİĞERİNE GÖRE…
İT OĞLU İT
ASLINDA HER İKİSİ DE
OLANIN BİTENİN
FARKINDADIR
İŞTE BU ONLARIN
AĞIDI
AĞLADIĞIDIR
YARININ MEMEDİ
VEYA MEMOSU
ŞU YANINIZDAKİ
SAÇINI OKŞADIĞINIZ
UÇARI ÇUCUK
OLABİLR Mİ ACABA
NE DERSİNZ
ASKERDE ŞEHİT DÜŞEN
MEMEDİN AĞIDI
ANASININ AĞLADIĞIDIR
Sıra sıra gelir şehitler
Bir çare bulmaz zahitler
Adam deyip seçtiklerim
Bu mu verdiğiniz vaatler
Giderken davul döğerdi
Ana oğulu överdi
Dostları şöyle dursun
Düşmanını severdi
Memedimin bağrı yanık
Son nefeste yârin anık
Kara haber tez ulaşır
Kâğıdının ucu yanık
Alkanları yere akmış
Ölürken güneşe bakmış
Komutanın zamanı yok
Kâğıdının ucun(u) yakmış
Haber gelir çıfıt ile
Karşılanır ağıt ile
Anasına haber gelmiş
Ucu yanık kâğıt ile
Dağlar dağlara dayanır
(Anam her sese uyanır)
Düş görüp anam uyanır
Akşam haber almış idi
Sabah oğulsuz uyanır
Dediler geldi oğlunuz
Melekle doldu avlunuz
Sevdalısı ağıt yakar
Der böyle miydi gavlimiz
Ağıda gelin ağıda
Anası hayrın dağıda
Dağlara sığmayan yiğit
Nasıl sığar bir kâğıda
Esti de sam yeli esti
Tetiğe cin eli değdi
Böyle yazgı olur mu
Bize kimin dili değdi
Haber geldi anasına
Dokunamam yarasına
Yüz bin destan yazsam azdır
Kaşlarının karasına
Kan içinde kan içinde
Her yanları kan içinde
Memed gibisi varmola
Köyde onca can içinde
Kurşun oğlun yok mu senin
İşçilerin tok mu senin
Kan içerek doyuluyor
Din imanın yok mu senin
Yanası dağlar yanası
Nasıl dayansın anası
Böyle gelin görülmüş mü
Kanla yakılan kınası
Hani perçemleri hani
Parça parça yarı yanı
Düşmanları doyurdu mu
Memedimin akan kanı
Yavuklusu dama çıkar
Çıkıp da dağlara bakar
Ellere soğan acısı
Ateş düştüğ(ü) yeri yakar
Memmedin gözleri üzüm
Adına türküler düzün
Karanfil sandım yarasın
Hiç çiçek açar mı güzün
Düşman ataşı harlamış
Kurşun döşünde parlamış
Kardeşleri can derdinde
En az bir saat hırlamış
Ay buluta düştü mola
Kurt karnını deşti mola
Memedimin yarasına
Acep kurtlar düştü mola
Kem gözlerden sakınırken
Dokunmaya çekinirken
Nasıl yatar taş yastıkta
Yün döşeğe yakınırken
Dala baykuş konmuş şimdi
Umutlarım sönmüş şimdi
Işıl ışıldı gözleri
Bakışları donmuş şimdi
Kuşun gelip onu buldu
Can havliyle otlar yoldu
Anasının bir tek oğlu
Elleri koynunda kaldı
Ana kalkmaya erinir
Bu ne iş diye yerinir
Dağda taşta duvarlarda
Gözüne oğlu görünür
Dağlar dağlara dayanır
Gün doğar herkes uyanır
Bana derler sabret bacım
Buna yürek mi dayanır
Sebep olan sebep olan
Benim yürek kebap olan
Kapıcıkları kapansın
Bu acıya sebep olan
Ana çıkamıyom gardan
Medet yok gardaştan yardan
Tam meyveye duracakken
Sam yeli vurdu bahardan
Saklamaz dağın meşesi
Dalına hazan düşesi
Bir Memet vurulma ilen
Biter mi köyün neşesi
Yağmur yağar sicim sicim
Gördüğümle azar acım
Ölenin öldüğü kaldı
Ölen senin benim necim
Efene gülüm efene
Gelin konmaz ki kefene
Yere göğe sığmaz idin
Nasılda sığmış kefene
Uyar mı bize uyar mı
Kan il karın doyar mı
Geride kaç yetim kaldı
Yoksul yoksula kıyar mı
Baldan tatlı baldan tatlı
Benim yavrum baldan tatlı
Seninki benimki yok ki
Herkesin oğlu kıymatlı
MEMO’NUN AĞIDIDIR
Tayyareler hırım hışım
Bir belaya bulaşmışım
Yer gök ateşten yanıyor
Ana belada bu başım
Yardıma gelmez gardaşım
Bir belaya bulaşmışım
Sevda değil bu bir hışım
Etim savruldu göklere
Yirmi değil daha yaşım
Dağlar dağlara yaslanır
Kuşlar eşine seslenir
Ocağı sönesi felek
Yârin mavzeri paslanır
Peş peşe gelir şehitler
Analar yakar ağıtlar
Yüreğim yanıyor aney
Hiç kar etmiyor öğütler
Kurşun yemiş de döşüne
Mor sinek konmuş yaşına
Şehit mi gazi mi söyle
İnsan kıymaz kardeşine
Kan içinde kan içinde
Siyah kâkül kan içinde
Çürüyesin yağlı kurşun
Cehennemin yan içinde
Azarına nazarına
Düşmüş de can pazarına
Hiç kardeşi yok muyudu
Baykuş konmuş mezarına
Sesler gelir bağlardan
Kurtulamam ağlardan
Düğününü edecekken
Ölüsü geldi dağlardan
Kan kusuyor kan kusuyor
Namlular mermi kusuyor
Kardeş kardeşe kıyar mı
(Ala canlı kan kusuyor)
Can çıkmıyor kan kusuyor
Şu yiğidin bakışına
Yol yürünmez yokuşuna
Kuruyasın zalım Fırat
Aldı gitti akışına
Başına varıp oturdum
Görünce aklım yitirdim
Kurşun yuvan parçalansın
İnsanlığımdan utandım
MEMET’LE MEMO’NUN
Gecenin bir beyrinde
Belki
Bir söğüt ağacının dibinde
Belki de yıldızlar altında
Gudul gudul
DERTLEŞİP AĞLAŞTIĞIDIR
Dal sallanmaz esmeyince
Uzar gider kesmeyince
Yiğidin derdi görünmez
Yarasını deşmeyince
Anadolu hırçın gelin
Seni derdin bitmez mi hiç
Nedendir hiç durulmadın
Belan öte gitmez mi hiç
Yıldızın üçü terazi
Goyak goyak oldu sızı
Dertlerimiz dizi dizi
Nasıl kader nasıl yazı
Yalnıza kardeş değilsen
Mazluma yoldaş değilsen
Dört kitapta haramdır bu
Garibe yandaş değilsen
Bir yanda toprak ağası
Bir yanda para babası
Tuttuğun yol hiç hoş değil
Olmuşlar da baş belası
Arkamızdan göz ederler
Karanlıkta iz ederler
Şaka değil hiç düş değil
Yalanları öz ederler
Attınız hakkı hukuku
Sattınız kâfire halkı
Bunca akan kan iş değil
Hak böyle koymamış narhı
Dal sallanmaz esmeyince
Uzar gider kesmeyince
Engerekler huysuz olur
Zehirini kusmayınca
Dert birikti dert üstüne
Kanı karanfil üstüne
Başım beladan kurtulmaz
Bilmem feleğin kastı ne
Kurşun gelip canım aldı
Ana acı haber saldı
Kardeş kardeşi vuruyor
Oğul kız arada kaldı
Bu dünyada nice zulüm
Yiğide tez gelir ölüm
Tören terbiyen yıkılsın
Bizi düşman eden zalim
Felek belasın sürümüş
Geceleri kan bürümüş
Şurada vurulan yiğit
Gözlerine yaş yürümüş
Baldan tatlı baldan tatlı
Benim yavrum baldan tatlı
Seninki benimki yok ki
Herkesin oğlu kıymatlı
Namlıdan ateş savrulur
Değer de saçım kavrulur
Yaşam da ayakta gerek
Yiğitler bir bir devrilir
Kurşun oğlun yok mu senin
Patronların tok mu senin
Kan içerek doyulmaz ki
Din imanın yok mu senin
Feryat figan ün eder
Kimi gününü gün eder
Benim yavrumun ölümü
Bilmem kimi zengin eder
Goncaydı dalında kaldı
Gülüşü gülünde kaldı
Gayrı beyler kına yaksın
Muradı gönlünde kaldı
Şu dağların ninnisine
Ses vermedi yar sesime
Yüreğinde sevdası yok
Kurşunun yar nesine
Haylamadı hoylamadı
Beşiğini sallamadı
Ana değildi ağlasın
Kurşun ninni söylemedi
******
Yolunda yorulmuşum
Yellere sorulmuşum
Peşimde haramiler
Dağlara vurulmuşum
Üstümüzde bulutlar
Gönlümüzde umutlar
Sevdamla büyüttüğüm
Gülümü kuruttular
Arkamdan ağlamayın
Yaramı dağlamayın
Türküye gömün beni
Karalar bağlamayın
Yaz yağmurları yusun
Kuşlar yasımı tutsun
Dağlar kılsın namazım
Bulutlar da ağlasın
*******
Yağmur yağar siğim siğim
Giden can benim sevdiğim
Eller gülüp oynaşıyor
Umurunda mı öldüğün
Gözyaşlarım dizim dizim
Suç onların değil bizim
Öldüğüme gam yemem de
Açık gidecek bu gözüm
Aç, feryat figan ün eder
Kimi şimdi düğün eder
Memo memet ne fark eder
Bilmem kimi zengin eder
Hey ağalar aklı erenler
Abuk subsuk konuşanlar
Yok mu bunun bir çaresi
Her yerde akıl verenler
Çekilmiş bedenden kanı
Hani içindeki canı
Mesaj yollan teller çekin
Durdurun bu akan kanı
Ne güzeldi gülüşümüz
Çiçek açardı düşümüz
Acep kimi güldürdü ki
Kan içinde gidişimiz
Tarlalarda yorulan biz
Fırınlarda kavrulan biz
Her denen inanıp
Duman olup savrulan biz
Bir harmanda karışmayı
Bahar gibi gülüşmeyi
Niye çok görürler bize
Kardeş kardeş bölüşmeyi
Mahmut NAZİK 2008 MERSİN
YORULDUK BİZ YOLDAŞLAR
Talan ile dolan ile
Yorulduk biz kardeşler
Sevdalıyız bir güle
Serildik biz yoldaşlar
Kardeş kardeşe düşman
Gel de bu işe şaşman
Silahlar bile pişman
Vurulduk biz yoldaşlar
Vuran biz vurulan biz
Ekin gibi derilen biz
Fitirede serilen biz
Kırıldık biz yoldaşlar
Şaşırdım bu yazıya
Kurt sürüldü kuzuya
Meri keklik tazıya
Verildik biz yoldaşlar.
2002. MERSİN
Duyarlı yüreğinize saygılar sn Yalnız Kalem..Tüm şehitlerimize Allahtan rahmet..Sevdiklerine sabir diliyorum..
Allah hayırlısını en kısa zamanda etsin üstadım çok duygulandım inanın hepimizi içi yanı yanıyor , bir önce biter inşallah.Kutlarım yüreğinizi .Saygılarımla
Kutlarım sizi..şiirinizi okurken gözlerim doldu... Yüreğiniz dert görmesin.. Kaleminiz daim olsun.. saygılar..
Duyarlı şiir.pkk denen Türk düşmanı ve Türk düşmanlarının taşaronu boş sevdalarından ve hainliklerinden vazgeçmediği sürece bu kavga bitmez.Vatan bölünüp te kavga bitecekse bu sefer de biz bitirmeyiz bu kavgayı..Bu konu çok nazik ve uzun.Ama özet olarak benim fikrim budur.Hainler hainlikten vazgeçerse bu kavga şip diye biter efendim.Şiiriniz anlam olarak güzeldi,anlatımı vezinli olsa sanırım daha da etkileyici olabilirdi.TEBRİKLER VE DE SAYGILAR..........halilşakir
Allah bir daha o günleri göstermesin, Annalar ağlamasın.Okurken hüzün kapladı üstad kutlarım.Saygılar
Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta