Kalbimde, kalbimin içindeki gül kokusunda.
Sen ismini söyledikçe ben kendime yenilgi.
Acaba galibiyetler hep neşeli midir.
Sence de mutluluk mahkum olmak mı.
Yoksa gemiler hep aynı denizde mi…
Yolcu ediyorsun, belki de geçmişi siliyorsun.
Bir yerde cevapsız sokaklarda.
Bir yerde anımsanan kadehlerde.
Hep söyledik, ama hiç oynamadık.
Çünkü biz iki çılgın, iki gönüldük.
Dosttuk, umuttuk, kendi kendine hani bir toprak.
Yazar mı, görür mü o yıllar.
Çalınır mı, ya da geri gelir mi anılar…
Bir milat, bir okyanus olsun aramızda.
Hani derler ya hep yenilikçi ol.
Hani derler ya, kendi içindekinden imza at.
Ben de bir gün bulurum ruhumu.
Ben de bir gün çalarım, umudumu.
Sen bir melodi, ben bir gitar.
Kaçıncı gözlerinden çalıyorum bu filmi.
Kaçıncı bakışından yazıyorum, bu senaryoyu.
Bak gözlerime damla damla okuyor seni.
Bak yüreğime, oluk oluk akıtıyor sendekini.
Bir gün, ya da bin yıl ne fark eder.
Nasıl bulurum ben kendimi.
Nasıl fark ederim,
Yüreğimdeki son yemini.
Sanki beni bende ıssız yapan bir ben.
Sanki bana beni vermeyen bendekilerden.
Tozlu umutlar, toprağı süpürür mü?
Ben çoktandır misket oynuyorum ölümle.
Ben çoktandır uçurtma uçuruyorum bu yoklukta.
Hiçliği düğümlenmiş,
Senin köşe bucak kaçtığın gözlerimde.
Ve korkmuyorum,
Korkmuyorum içimden sevmekten.
Korkmuyorum işte.
Gerçekten korkmuyorum,
Dünyaya seninle gülümsemekten.
Ve bir kez daha seviyorum,
İnançlarımdaki bitiş düdüğünden…
Kayıt Tarihi : 5.5.2016 01:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!