Birtek sureti kaldı,
Yüreğime defnettiğim aşkının..
Dört duvar arasında ahpap oldum yalnızlıgımla
Ve artık beyaza boyanmış gecelerdi,
Gündüzleri hissettiklerim..
Ben size ne yaptım
Çağrı mı, armağan mı, ceza mı
Ne vardı böyle karşıma geçecek
Ben ne yazılar ne çizgiler yitirdim hatırlamadım
Ne var ki sizinki onlar gibi gitmeyecek
Devamını Oku
Çağrı mı, armağan mı, ceza mı
Ne vardı böyle karşıma geçecek
Ben ne yazılar ne çizgiler yitirdim hatırlamadım
Ne var ki sizinki onlar gibi gitmeyecek
Öykünmek, körü körüne bir taklit değil; yerelden ulusala, ulusaldan evrensele ulaşabilmenin beyindeki/yürekteki ilk kıvılcımlarıdır. Edebiyatın kadim, sonsuz ve derin okyanusunda boğulmamak için çırpınan her genç kalem, bir deniz fenerine rastladığında kulaçlarını ve yönünü o tarafa doğru çevirir. Kaçınılmaz bir gerçekliktir bu. Aslolan o uzak deniz fenerine ulaştıktan sonrasıyla yetinmeyip, kendi gideceği yönü, mesafeyi ve muhtemel riskleri hesaplayabilmek ve ona göre denenmemiş özgün/yalın/rasyonel bir rota çizebilmektir. Sonrasında kaleme alacağı her yeni şiirini bir önceki şiirinden daha olgun bir tatla okuyucularına sunabilmek için…
aynada ki suretin boğucu ıssızlığı çökerken omuzlarıma
ne tuhaf... ne dönebiliyorum yüzümü güneşe,ne mavilerin hatrı kalıyor anı bahçemde
kutlarım çok beğendim.kalemin daim olsun..sevgilerimle
Oy,oy yanık yürek.Acılar sevinciniz olsun genç şairim.+10 sevgiler,selamlar
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta