Nereden başlasam anlatmaya
Bilemiyorum ki!
Bir martı kanadı serinliğinde buluyorum kendimi
Bazen bir park bankında unuturum derdimi
Fevziye camisi'nin güvercinleri öksüzlüğün öyküsünü anlatırdı sanki bana
Örs elenirdi içim
ılık meltemlere kapıldım
hep böyle sürecek derken
hatta yazı beklerken
soğuk kış ayazlarına kaldım
meğer ben umudumu kağıttan gemilere yüklemişim
Martılar vardı uzaklarda
Çeyiz düzülürdü bu sokaklarda
Anam, babam yok mu başka beni arayan?
Kırlangıçların sesleri vardı, göç etmeden önce
Ya çocukların çığlıkları, çınlatırdı bu sokakları
senin şehirlerin var gecesinden gittiğin
sabahında uyandığın
öncesi yadırgadığın sonrası sahiplendiğin senin şehirlerin
hafif yağmur çisentileri orada da var mı şimdi?
penceresinden sokaklarına baktığın yada gece mi orada şimdi?
sokaklarından ışıkların aktığı o meşhur şehirlerden biri mi?
Seven seveni mi darıltmadı?
Gelen gideni mi aratmadı?
Her sokak daraldı bir patika oldu
Patikalar daraldı, ufukta kayboldu
O kadar sığım ki
Siyah beyaz bir resimdeki
O an mutluluğuna sığabilirim
Bu günlerimden habersiz
Zavallı halim
Siyah beyazıyla tonlanmış
Karanlıklar içinde yerini almış
Tüm renkleri tonuna katmış
Dalgalar sahile indiğinde
Köpükleri beyaz,beyaz
Siyah beyaz bir resimde
Dün gece uyuyamadım
Tüm gece boyu yağmur yağdı
Islanan sokaklarda lambalar yansıdı yollara
Dün gece
Tüm gece boyu şimşekler şavkıdı
Aydınlattı gecenin hüzün yanını
Güneş yanığı tenimdeki ateşin ızdırabı ile
Düşlerimde büyüttüğüm denizlerde kayboldum
Denizleri denizlere kattım
Okyanuslarda buldum kendimi
Martılar uçuşuyordu uzaklarda
Anladım ki bir kara parçası
yanlışlıktan yalnızlık kaldı
pençesine düşen bir hatanın hatırası var şimdi
tadı acı ve buruk
gittikçe perçinleşen uzaklıklar arasından
yalınlaşan yalnızlığım
sokulur sinsice dilime düşen ilk hecemde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!