Birazdan yağmur yağacak gibi hecem
Güneşe çelme misali
Bulutlar öyle karardı ki gündüz vakti
Ürkütmesi lazımdı beni grilik
Bugün hiç ürkmüyordum
Aksine huzuru kokluyordum
Nedense hecem
Yağmurun ilk damlası burnuma düşerdi
İki göz arasında zorlu bir telaştı
Damlayı görme çabası
Sonrası yağmur mışıl mışıl yağardı
Sırılsıklam olurduk Ayasofya da
Uykum gelir susardım sensiz
Bir devrin bittiği yerde
Derin bir sessizlik olurdu
Topkapı Sarayı’ndan Sarayburnu
Esrarengiz görünürdü
Mısır satanları zabıta kovalamazdı yağmurda
Bazen boşluğa düşerdi insan yağmurda hecem
Sanki her zaman ayağı sağlammış gibide
Bir başka gözükürdü dünya yağmurda hecem
Garip sırasız kafiyemdin sen,
Uzaktan benden,
Sende izim var mıydı?
Görüp de bilemedim hecem.
Ah be yağmurlarım
Dönüp dönüp kavuşuyor musunuz toprağınıza
Kıskançlığımdan ölesim tutsa da
Yaratan boyun borcu vardı bu kıta sahanlığında
Ayrılıkla gelirdi özlemler
Konuşmamda kelimemde yarım kaldı
Suskunum hecem
Bu çam devrilmeden gel son hecem.
Devrileceksem de rahat devrileyim gel hecem
Kayıt Tarihi : 23.7.2005 19:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!