Nuri Pakdil'e
Beton duvarlar arasında bir çiçek açtı
Siz kahramanısınız çelik dişliler arasında direnen insanlığın
Saçlarınız ızdırap denizinde bir tutam başak
Elleriniz kök salmış ağacıdır zamana
O inanmışlar çağının.
Beyaz, ipek gibi yağdı kar
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm
Devamını Oku
Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde
Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri
Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak
Şarkılar çaldı odalarda
Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm
Erdem Beyazıt (1939-2008)
Allah gani gani rahmet eylesin.
Ben beton duvarlar arasında ağır sanayii kuracak makinaları,bu aziz milletin dertlerini taşıyacak arabaları tasarlar,hesaplar yaparken Merhum beton duvarlar arasından çıkacak çiçek tohumlarını sularmış.
Birbirimizi duvarlar yıkılmadan tanıyamadık,göremedik görüşemedik.Lakin ruhen beraber olduğumuz kesin.
Zan zan zan!
Düşün çalış kazan.
Zan ile zani ile etme sohbet
Ne sevgi bulursun ne muhabbet
Hastadır yastadır
Aş ile oynaştadır
Tek sevdiği pastadır
Yogun düşmüş geceler
Işıkta uykudadır
Şifa dile ve sabret.
Şifa dile ve affet
'EVET;ÜMİTVAR OLUNUZ! ŞU İSTİKBAL İNKİLABATI İÇERİSİNDE EN YÜKSEK GÜR SADA; İSLAMIN SADASI OLACAKTIR, İNŞAALLAH!' -Bediüzzaman Said Nursi (ra)-
'BİZ ACELE EDİP KIŞTA GELDİK, SİZLER CENNET ASA BİR BAHARDA GELECEKSİNİZ! ŞİMDİ ZEMİNİZE EKİLEN NUR TOHUMLARI NEŞV-Ü NEMA VERECEKTİR İNŞAALLAH!'-Bediüzzaman Said Nursi (ra)
Erdem ağabeyimizin demek istedikleri de bu müjdelerin bir başka versiyonu dostlar! Ve o cennet asa baharların tatlı esintileri gelmeye başladı ve nur tohumlarının nurlu meyvelerinin nurlu tercihleri zeminimizden ve mübarek yurdumuzdan kir tohumlarını silmeye başladılar bile! Yüzde ellilerin evet demeleri bu inkilabat-ı azimenin en güzel delillerindendir! Bizim entel, dantel takımı koyun, kuzu edebiyatı yaparak oyalanadursunlar, atı alan üsküdarı geçti bile!
Bütün gönül dostlarının bu günkü büyük zaferlerini ve büyük bayramlarını bütün can-u gönülden kutluyor AKP iktidarının yurdumuza ve imilletimize hayırlı uğurlu olmasını yüce Mevla'dan diliyorum!
Yenilen arkadaşlar da fazla üzülmesinler ve kaderin adil hükmüne rıza gösterip teslim olsunlar! Zira kadere teslim olan kederden emin olur!
Fikret Bey,
“Onur Hanım'ın İmam Hatip Kürsüsüne hoş geldiniz )))
Koyunların coşturma etkisi böyle bir şey demekki)))” demişsiniz.
Değerli Arkadaşım, Fikret Bey,
Sabah ezanı okunuyor. BİRAZDAN GÜN DOĞACAK.
Şimdi bir çoban arkadaşa sizden bahsettim. Koyunlar hakkındaki merakınızı gidermek için bana yönelttiğiniz soruyu kendisine ilettim. Koyunları coşmuş.
'Bu şiir ve açıklamasının tesiriyle sadece benim de ğil, Türkiye'deki bütün koyunlar coşar!' dedi.
O da bana sizi sordu. İngiltere'deki koyunları merak etmiş. Cevap bekliyor. Coştunuz mu? Ona ne diyeyim?
Sevgiler...
Onur BİLGE
Değerli Arkadaşım,
Sabah ezanı okunuyor. BİRAZDAN GÜN DOĞACAK.
Şimdi bir çoban arkadaşa sizden bahsettim. Koyunlar hakkındaki merakınızı gidermek için bana yönelttiğiniz soruyu kendisine ilettim. Koyunları coşmuş.
'Bu şiir ve açıklamasının tesiriyle sadece benim de ğil, Türkiye'deki bütün koyunlar coşar!' dedi.
O da bana sizi sordu. İngiltere'deki koyunları merak etmiş. Cevap bekliyor. Coştunuz mu? Ona ne diyeyim?
Sevgiler...
Gün gelir, toplumumuz uyanır. O insanları yanlış yönlendiren yazılar yazan ve o yazılanlar neticesinde Hak ve Hakikat’i, yani Kur’an’ın açıklamasını yazan kişilere zulmeden cahil kesimi de bilgilenir, imana gelir. Milletimizin; sararan, ölmeye yüz tutan imanı yeşermeye başlar. Türk, titrer ve kendine gelir! Çıplak dağlar bile yeşerir. İstan ile kirlenen atmosfer, Rahmet ile yıkanır, o imansızlık sisi ve koyu renkli kirli dumanlardan arınır, temizlenir, paklanır. Kalpleri imanla dolduracak olan bu yaılan eserler artar, çoğalır, taşar. Çağlayarak akmaya başlar iman! Gönüller aydınlanır. İman dolar gönüllere. Gönüller denizler gibi taşar. Canlanır tüm Türki Cumhuriyetler. Canlanır tüm diğer din mensuplarının ya da dinsizlerin ölü kalplari. Bu bir DİRİLİŞtir! Dirilecektir ölü şehirler. İslamiyet, kutuplara kadar ulaşacak, artık tüm insanlar körükörüne değil, bilinçli bir biçimde İslam ile tanışacak, Allah’a koşacaklar! Yemyeşil, İlahi bir yardım gelecek Allah-ü Teâlâ’dan.
YILDIZLARIN ARASINDAN: Gökyüzünden… Allah’tan… Karanlık zamanı aydınlatanlardan… “Ashabım, gökteki yıldızlar gibidir. Hangisine bakarsanız (izler, takip ederseniz), yolunuzu bulursunuz.” Hadis.
MÜJDE: Kur’an-ı Kerim… Vahiy…
Şimdi, siz taşıyorsunuz, vahyin kurşun gibi ağır yükünü!
Yalanın kabuğu çelikten bile çatlayacak sonunda. Çünkü elimizde, kıyamete kadar sönmeyecek bir nur, yani Kur’an var.
Bu ülke, bu topraklar, hatta tüm dünya, sizin bahçenizdir. Serpin bilgi tohumlarını! Allah yardım edecek, başaracaksınız! Büyüyecek filizler. Yeşerip boy atacak, bire bin başaklar verecekler! İmanın güneş yüzlü çocuğuna hamile bu karanlık devir, bu inançsız çağ. Yakındır, doğacak NUR yüzlü bebek. Sabredin ve yazmaya devam edin, inançla!
(Güzlek,1966)
Erdem Beyazit
Benden bu kadar... Daha derin açıklaması var. Çok canları yanmış. Yazmışlar. Mermer heykallere kadar karıştırmışlar işin içine. o konulara teğet geçtim. Malum zaten...
Mutluluklar...
Onur BİLGE
MELEĞİ YARATAN ALLAH'IM, ŞEYTANI DA YARATMIŞ.
SİZİ LÜZUMSUZ YARATMAMIŞTIR.
İŞLEVİNİZİ YAPACAKSINIZ.
ÇOK DOĞAL...
Onur Hanım'ın İmam Hatip Kürsüsüne hoş geldiniz )))
Koyunların coşturma etkisi böyle bir şey demekki)))
Ey bizim sabır yüklü toprağımızın kutsal ağacı! Ey Koca Çınar! Ey Büyük İnsan! Sen bize hayatsın, umutsun, mezarlar kadar derinsin, ilmin bir derya! Bizi tutup kaldıran ve ayakta tutan, can çekişmekte olan imanımızı yeşerten, kalplerimizi dirilten bir şey varsa, vermiş olduğun eserlerdir, yani sensin! Üzerinde uyuduğumuz yavru kuşların tüy renkli sıcaklığı. Ey damarlarımızda donarak hayatımızı riske sokan, kimimizi de esarete mahkûm eden buz yüzlü heykeller beldesi haline gelen vatanımızda, iman konusunda yapılan tahribat sonrasında ortaya çıkan yıkıntılar arasında kaldığımda sığındığım şefkat anası! Ey dağları yerinden oynatan güçlü seda! O heykelleri, o heykelleşen insanların taş kalplerini, taş kafalıklarını toz edecek olan rüzgâr! Ey âlemi donatan, aydınlatan NUR, çorak gönüllere su veren, insanımızın imanını yeşerten el!
Burada bahsedilen el; bir insan, bir yazar, bir kalem, hasılı kalemi tutan eldir. Fakat yazdığı tefsir olduğu için görünüşte el, aslında Kur’an-ı Kerimdir. Yani onun, toplumu hidayete erdirecek hakikatleri… İslâm âliminin ve ondan ilham alarak aynı doğrultuda yazanların kalemlerinden çıkan gerçekler...
***
Yakındır, o altın çağ gelir, İlahi bir rüzgar eser, toplum kıvama gelir, merhameti hak eder, Allah’ın Rahmet sıfatı tecelli eder. Merhamet ve mağfiret şarkısı söyler yağmurlar. İnsanlar Allah’a döner. Dinlerine dört elle sarılırlar. Alnınızı secdeye koymakta oluşunuz var ya alnınızı, başınızı bu davaya koyuşunuz, o imansızlığa, o makineleşen sisteme en asil bir duruştur! Demir de nedir ki! Makine ne? Kelepçe ne? Parmaklıklar ne? O imansızlık yayan ağızlar susar, sesleri buz tutar, serpmiş olduğumuz sevgi tohumları, vermiş olduğumuz bilgiler boy atar, sümbüllenerek çoğalır ve dilden dile başkalarına da ulaşır.
Sessizlik, dünyamızın çekirdeği gibi bir bombadır. Farkında değiliz ama helak eder bizi. Kimseler sesini duymasa da bilincimizin altında, ruhumuzun derinliklerinde konuşur durur.
En çok sevgiye muhtacız
İşte, onun için açız!
Sevgiyle yol alacağız
Sevgi, Senden Sana, Rabbim!
***
Bu şiir ile ilgili 88 tane yorum bulunmakta