Birazdan Gün Doğacak Şiiri - Yorumlar

Erdem Bayazıt
43

ŞİİR


800

TAKİPÇİ

Nuri Pakdil'e

Beton duvarlar arasında bir çiçek açtı
Siz kahramanısınız çelik dişliler arasında direnen insanlığın
Saçlarınız ızdırap denizinde bir tutam başak
Elleriniz kök salmış ağacıdır zamana
O inanmışlar çağının.

Tamamını Oku
  • Arap Naci Kasapoğlu
    Arap Naci Kasapoğlu 13.06.2011 - 15:56

    bu vekil syısı padişah hazretlerinizin şeriat anayasası hazırlamasına yetmiyor bilesiniz



    :)

    Cevap Yaz
  • Hüseyin Çelebi
    Hüseyin Çelebi 13.06.2011 - 15:52

    Birazdan Gün Doğacak küfrü boğacak din hayatın her alanında olmalı çünkü bir meclise girdiğinde din'imi bırakayım din'siz mi gireyim der insan tabi ki bir bütün olarak yaşamalıdır hiç bir güç gönüllere franga vuramaz kimseyi rencide etmeden herkese hayırlı olsun sonuçlar

    Cevap Yaz
  • Arap Naci Kasapoğlu
    Arap Naci Kasapoğlu 13.06.2011 - 15:51

    hadi yine iyisiniz ...ihaleler mihaleler..yağma hasan'ın böreği...
    sizi gidi dinci müteahhitler sizi..

    :)

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 13.06.2011 - 15:07

    Devletin bedeni de birkaç asırdan beri sun i kalple yaşatılmaya çalışılmaktadır.Yeni sivil anayasa yı becerebilirlerse biraz daha rahat nefes alacak ancak
    ayağa kalkması muhaldir sanıyorum.

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 13.06.2011 - 15:02

    Yüreksiz insan sa malum kadavradır vesselam.

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 13.06.2011 - 15:01

    Bu şuna benzer ki insanın yüreğini bedeninden çıkarıp atarsanız o bedenden ne hayır umulur? ..
    Devlet denen insandır halktır.

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 13.06.2011 - 14:47

    Din ayrı devlet ayrı masalı Masonların rakiplerine karşı kullandığı kullandığı çok tesirli bir afyondur.Kendileri bu
    ilacı! .. asla kullanmazlar.Ve dünyanın büyük çoğunluğu bu masala inanmaktadır ABD ve diğerleri de dahil.Sade islam devletleri değil.

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 13.06.2011 - 14:43

    Kur'an anayasamız
    Sünnetlerse yasamız
    olursa kalmaz kesin
    Kesin hiçbir tasamız

    Beden helal gıdayla
    Ruhlar fikir duayla
    Beslendikçe yeşerir
    Başak bire bin verir

    Helal se tersiz olmaz
    Ordu nefersiz olmaz
    Hak kazan amel ile
    Laklak karın doyurmaz
    feyzi kanra

    Cevap Yaz
  • Nadir Sayin
    Nadir Sayin 13.06.2011 - 14:38

    Şiiri kutluyor, şairine rahmet diliyorum.

    Başta halkın iradesine saygı duymak gerekiyor. Ne olursa olsun, sürü hesabı koyun gibi güdülen boyut olsun, bilinçsizilik ve siyaset kavramından ziyade cemaatlerden tarafından din sömürülü ya da aşırı milliyetçilik sevdasından ırk sömürüsü olsun.., bunların hepsi tabii ki varsayım, analiz, doğru ya da yanlış. Bunu bilen kişinin kendisi, yüreği ve vicdanı.

    O halde gerçek olan şu anda din ağırlıklı bir partinin seçimleri ezici çoğunlukla kazanmış olması.
    Tebrik ediyoruz.

    Sonuç, halktır belirleyen, rejimi, sistemi, yönetim biçimini ve kaderini. Tabii başarılar dileğimiz önce halka ve sonra üçüncü kez bu başarıya imza atan iktidar partisine ve mensuplarına.

    Umarız ki herşey namusları ve vicdanları ölçüsünde olmuştur.
    Ancak şu var ki bu partinin, gerek demokratik siyasi anlayışı, siyaset kavramı ve gerekse uygulamaları, söylemleri ve hukuk, kadın-erkek anlayışları, eğitime bakışları, sağlık ve sosyal güvence alanlarında şahsi görüşüm onların sakat ve yanlış oluşudur.

    Türkiyemizi, halkımızı daha da koaslu, eşitsiz ve güçlünün güçsüzü ezeceği, hoşgörü ve sevgi unsurlarının kardeşçe yaşamın farklı inanç ve yaşam biçimlerini kabul ederek bir bütünlük içinde toplum olunamayacağı yönündedir.
    Eğitimden başlayarak imtihanlardan, yasalardan, kodrolaşmadan, kendine muhalif olanları susuturma ve hapse atma uygulamalarından, korku güdüsü verme eğilimlerinden protestolara kadar yapılan uygulamalar, geçtiğimiz 10 sene de bilinen vakalardır.

    Kendilerine diyelim ki şu yukarda ki eleştiriyi getirenlere dahi tahammülü olmayan, ellerine fırsat geçince bu kişileri bir tas suda boğacak, hakir görecek ve yıpratarak toplumdan silme, aforoz etme eğilimleri burada da gözler önündedir ve bu toplumun hangi diğer alanlarına bakarsanız bekın orada da durum pek değişmez! Bakın burda ki kimilerine..; kazanmışlığın alçakgönüllülüğü ve erdimliliği ile değil, küstah bir üslup mu onu da siz değerlendirin.

    İyi de bunlara karşın, neden bu kadar popüler olmuştur bu siyasi zihniyette ki akım.

    1. Daha 2000 ler öncesi bir belediye encüman ağzasının dahi araba alma gücü yokken, bu gün bir köy de ki ihtiyar heyeti üyesinin dahi araba olacağı ortam yaratılmıştır. Bir kızın evlenmesine çeyiz hazırlığı 10 larca yıl süren bir aşama ile ortaya geliyorken, ya da bir gencin ev düzenlemesine beyaz eşyalarla birlikte alım gücüne sahip olması (eger ana babanın imkânı yoksa) yıllarca hamal gibi çalışması gerekiyorken evet, bu gün sadece bir kefil göstererek her hangi bir banakaya giderek, gümüş ahizesi dahilli tam takır ev kurabiliyorsunuz.
    Tabii bunlar ilk görünümde, halkın imkânına sunulmuş, alkışlanacak bir olanak ve uygulama.. Ama sakat olan borç olması ve binlerce kişilerin bu borçlarını ödeme gücü olmayışından arabasına evine haciz gelmesi ve bu konuda ise, bu olanağı sağlayan iktidarın, hiç mi ama hiç bir koruyucu önlem almaması.
    Biliniyor ki 157 milyara kadar halk olarak borçlandık. Ve evet bu uygulama esasında gelecekte felakatler getirecek, yuvalar yıklacak bir uygulamadır. Bu sosyal bir uygulamdan ziyade tüketimi ve faizlerle kimilerini zengin etme uygulamasıdır. Sancılar, acıları gelecekte daha da ap-açık ortaya gelecek bir temelsiz halkını tehlikesinden korumaktan uzak ekonominin salğın hastalıklı yanıdır.

    Yoksa siz eger bir ülkenin yurtdaşı iseniz tabii ki iş ve yuva kurmak en birincil hakkınızdır. Hatta araba sahibi olabilir evinize İran halısıda serebilirsiniz.
    Siyaset makamının yapması gereken bunu emek gücüne yeterli maaş ve ödenek vererek sağlanmasını yaratmaktır. Budur geleceğe yatırım ve gelecek nesillere bırakılacak güvenli sosyal yaşam.
    Ama Türkiyemize bakıyoruz iş gücünün, demokrasi ve ekonomide güçlü bir siyasetle yönetildiği söylenen bir ülkede, en çok sömürüldüğü ve asgari ücretin ancak diyelim ki bir Avrupa ülkesinden 4 kat düşük olan bir durumdasınız!

    Bu gidişle demek ki sosyal patlamaya gabesiniz! Ve ekonomide gelecek çanları zenginin daha da zengin olacağı ve fakirin ise sürüm sürüm sürüneceğidir.. Borç alanların ödeme gücü olmayacağından balon patlayacak, sistem çökme aşamasına gelecektir. Alım gücü azalacak piyasalar daralacak ve yabancı yatırımcılar, holdingler, bankalar sömürülecek bir şey kalmayacağından, kalıntı ve artıklarını bırakarak sizi, Türkiye’yi terk edeceklerdir.

    Bu siyasi zihniyet rant ve süper projler peşinde olması belki 5 ya da 10 yıl daha bu bollukta gidebilir. Nihayetinde bu gidişin ödenecek bir bedeli olacaktır. Bedeli ödeyecek ise bu iktidara oy verenlerin yüzde 90 nı (çünkü yüzde 10 pastanın büyüğünü yiyecek milyarderler) ve nihayetinde halk olacaktır.

    Kimileri zengin oluyorken bunun bir yerden bir getirisi vardır, bin götürüsü vardır. Bir milyarderin peydahlanması vardır ve etrafında ki belki bin kişinin eh işte pastadan biraz pay alması, diğer yanda yüzbin kişinin fakirliği/fakir kalışı vardır.
    Demek ki bu siyasi zihniyetın sıcak para, rant ve borçla araba, çeyize gerek duyulmayan bir ortam ve tüm köklü fabrika ve işletmelerini yabancılara satması, esasında halkın geleceğine, gelecek nesillere ekonomik indirilen bir darbedir.


    2. Demokrasi çoğulcu bir rejimdir. Bu farklı siyasi inanç ve görüşlerin uzlaşı ile en iyi şekilde ülke yönetimi ve bunun da halka yansıtılmasıdır. Bu konuyu ise fazla didiklemeye gerek yok. Bakın iktidar sahibine bir yandan demokrasi derken, güçlendikce tüm halkın olacak, halk için anayasa konusunda dahi uzlaşmadan uzak ve kendi anayasasını yaratma eğilimidir.

    Başkalarıyla uzlaşı anlayışı ise tam da bu köşede ceryan eden kimi dinici zihniyetler gibidir. Yani onların temel çıkışı bir çoğunluktayız temel çıkış bizim inanç ve görüşümüzdür. Bu diyelim ki YEŞİLDİR..açık mı olsun, yoksa daha mı koyu, çim yeşili mi olsun yoksa bayrak yeşili mi?
    İyi de kardeşim biz GRİ renkle gelmiştik! “Yok yok kesinlikle olmaz gri havadır-civadır. Biz çoğunluktayız. Yeşil üzerinden ancak uzlaşırız o kadar!”

    Zihniyetin uzlaşı anlayışı bu olduğundan gerçek demokrasi ve onun uzlaşı temeli sağlanamayacak ve bu gerek içsel çatışmaları ve gerekse dış baskılara bizi güçsüz kılacak, bir de bu alanda, gelecek nesilin kulağında rejimin tehlike çanlarının sesi çınlayacaktır.


    3…4..5.. e gerek kalmadığı inancındayım..

    Umarım iktidar ve onun oy verenleri, onun mensupları yukarda ki vurguları, şikayet bir yıkıcı eleştiriden ziyade, kendilerine verilmiş bir bedava tavsiye olarak algılarlar. Borç batağından çıkıp emek gücümüzle araba alma, ev düzenleme, yuva kurma olanağına erişirsek; uzlaşı kültürünü yeşilden griye, sarıya, siyaha ve kırmızıya içselleştirebilirsek ve hukuku gerçek özgürlük ve halkın/bireyin güvencesi standardına oturtabilirsek o halde ben de gelir, sizi alnınızdan öperim.

    Ama benim oyumu sittim sene beklemeyin çünkü, ben sizin din odaklı siyasi görüşünüzden olamam. Demokraside din ile develt işi bir birinden ayrıdır. Bu lafta sözde değil, ne zaman ki beyin ve vicadan da ise ve yasada/uygulamada bunlar görülüyorsa, o zaman gerçek demokratik bir siyasi akım olursunuz unutmayın.
    Bu da benden size gümüşten kulağınıza takacağınız bir küpe olsun! Borçsuz-harçsız, faizsiz size onu hibe ediyorum.


    Bu sayfada yapmış olduğum siyasi içerikli yazılarım nedeniyle bu açıklama bana elzem olmuştu..Size bu iktidara oy verenler ve mensupları olarak geçek bazda başarınızdan dolayı sizi kutluyor ve sağlık başta umduğunuz yaşamı günlük olarak – ve bir de aynı bu şiirin verdiği mesaj yeni doğan günde güneşliğinde- huzur içinde geçirmenizi diliyorum.


    Sözlerimi ise kendi konuya ilişkin duyğumu/duyumumu ve dileğimi aşağıda ki şiirimle müsadenizle bağlamak istiyorum..
    Saygıyla..

    ****

    -ONİKİ HAZİRAN da NEREDE sin?+

    Olur ya bir anım
    Oniki Haziran yurduma
    Boşa bakar gözlerim
    Dolu görürüm
    Yel eser kuş öter
    İrkilirim
    Ot sallanır yaprak üşür
    Nerede sin
    Çiçeklerin güne küstüğü yerdesin

    Kendimi bulduğum o mekanda
    Gözlerim işçi arar
    Şu emek üreten varlıklar
    Elli metre karelik bulunduğum toprakta
    Şaşkınlığım yüz kattır
    Nerede sin
    Tek bir karıncanın görülmediği yerdesin

    Elimde kalem dizimde bir kağıt parçası
    Ne yalnızlık ne sevgili
    Ne ana ne baba
    Ne kardeş ne bacı
    Ne yürek ne us
    Umursamazlığa vurgun yersin
    Nerede sin
    Umursadığının dingilene darbe yediğin yerdesin

    Bir asır uzaktayım öz diyarıma
    Hayat mayat meselesi
    Adâlet mi atalet mi
    Hukuk mu guguk mu
    İnsan mı kul mu
    Gelecek yüz yıla damğa vuracak
    Hepsi şimdi bulunduğu yerde
    Nerede sin
    Binsekizyüzseksen daha doğmadığın yerdesin

    Korkma meraklanma
    Boşalır doyuramayan süper marketler
    Dolar küçük dükkânlar
    Patlar şişirilen göbekler
    Keller görülür saç ekimi piyasada şokta
    Kafalar duvarları deler
    Sosyal sancılar çekilir
    Acılar yoğurur olgun kadın eder
    Adam yiğitlenir
    Yürekler buluşur
    Dava insanlık davasına dönüşür
    Kendi beyniden verilen komutla
    Halk ayağa kalkar
    Nerede sin
    O zaman eriştiğin yaşanacak yerdesin

    Yeter ki kendini kayıp etme!


    Nadir Sayın

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 13.06.2011 - 14:29

    Bizim anayasamız Kur an,yasalarımız sünneti seniyeler,komutanımız Hz Muhammet as.dır.
    kimse pensilvanya masalı okumasın vesselam.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 88 tane yorum bulunmakta