Birazdan Bir Şiir Yazıcam

Osman Aykut Bulut
64

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Birazdan Bir Şiir Yazıcam

İçindeki kalıp ne olursa olsun,
Her zaman efendidir bir süveter.
Diyordu efendi görünüşlü süveterli adam.
Pastayı sadece ekmek bulamadığımızda mı yiyeceğiz?
Diye sordu sonra guruldayan karnını sıvazlayarak.
Tanıdıktı bu guruldama.
Ya çok acıktığında böyle oluyordu,
Ya da sevdiği kızlardan herhangi birini bir başkasıyla gördüğünde…
İçine osurmuş gibi.

Demek her şey anlattığın gibi ha Memet?
Dedi.
Memet dedi!
Özel bir isim kullanılacaksa,
Ecnebi olanı makbuldü oysa
Dıngılafistik bir şiirde.

Memet mutluluktan öleli bir buçuk sene olmuştu.

Cebinden pipetli, ufak meyve suyunu çıkardı.
Yedi.
Özenle hazırladığı sandviçini
Yine aynı özenle içti.
Evet.
Ona sorsanız, öyle yaptı.

Şimdiki aklım olsaydı öyle yapmazdım.
Diyordu.
Öyle yapmasaydı şimdiki aklının olmayacağını bilmiyordu.
Sahile doğru yürümek istedi sonra.
Yapamadı.
Ankara’da deniz olsa, çok güzel olacaktı.
O soğuk kış gecesi sahile yürüyemedi.
Ama yürüdü.
Yürüdü.
Yürüdükçe hızlanmaya başladı.
Sonra durdu.
Üzerindeki süveteri çıkardı.
Gölgesiyle oynayan kedinin üzerine attı.
Kedi bir süre süveterle oynadı.
Sıkılınca bıraktı.

O yapamamıştı.
Artık efendi görünmeyen süvetersiz adam sıkılınca bırakamamıştı.
Bıraksa mutlu olacaktı.
Bıraksaydı mutlu olacağını bilmiyordu.
Belki Memet gibi mutluluktan ölürdü.
Ama aynı zamanda gurursuz…
Gurursuz olmayı göze alamadı.
Gurur böyle adi bi orospuçocuğuydu işte.
Mutlu ve gurursuz olmak varken mis gibi,
Mutsuz bir gurura kapılmıştı gerizekalı.

Tiren yolundaki taşlar ayağını acıtıyordu.
Saçma bir azimle bu acıya tireniyordu.
Denize bu şekilde gidemeyeceğini anlamasına iki buçuk saat vardı.
Yürüdükçe düşünüyordu.
Yavruağzıydı düşünceleri.
Neden turuncu olmadığını düşünecek gibi oluyor,
Bir beyaz hülyaya kapılıp gidiyordu aynı anda.
Karşıdan gelen tirene meydan okumasına yarım saat vardı.
Dörtbinsekizyüzotuzüçten sonrasını saymamıştı.
Elektrik direklerinin.
Hala donmamıştı duyguları.
Saatlerdir soğukta yürümesine rağmen.
Ceplerinde eskiye dair bir şeyler arıyordu.
Çıkarıp bir iki küfür etse, vakit geçerdi.

Tiren karşıdan belirdiğinde
Hissetmemeye başladığı ayak parmaklarına sövüyordu.
Endişelenme!
Dedi tirenin sireniyle yanında beliren köpek.
Endişelenme Müzeyyen! Senin bi kabahatin yok.
Zaten hep yeşildi
Fındık dalları.

Osman Aykut Bulut
Kayıt Tarihi : 29.12.2011 21:31:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Osman Aykut Bulut