Kurumaya ramak kaldığım bu çöllerde
Ansızın bir füsun verdin ayaklarıma
Gönlümde bir âşiyan belirdi kendiliğinden
Tüysüz serçeler konmaya başladı dallarıma
Dallarım gerdanına doğru eğilsin
Kuşlar kulak versin kalp atışlarına
Deli gönlün serçeleri bülbül etsin
Biraz da İstanbul doymasın bakışlarına
O bakışlar ki çatlatır sarsılmaz kayaları
O bakışlar ki susuz bırakır denizde balıkları
Ah o ellerin gezerken ağaran saçlarım da
Sabaha kadar anlatsan, dinlerim masalları
Bir de Nurullah'dan bir şiir mırıldansan
Gözlerin dolu dolu haykırsan Rüveyda'yı
İçerinden bir huzur değse nefesine
Biraz da İstanbul anlasa bu sevdayı
Bir sevda ki soluğunu devşirir kalbime doğru
Soluğun Neşet'ten bir bozlağı hatırlatır
Ah bir de o ebrular çatmasın bana doğru
O ebrular gaibten bir ayazı başlatır
Endamına puslu sırlar yüklü gibi
O sırları ancak o bakışlar yaşatır
İki ömür verseler çözemem sırlarını
Bu sırrı bir tek İstanbul anlatır..
Kayıt Tarihi : 24.3.2025 21:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!