Yürüyorum
Sessiz ve yalnız
Dağların doruklarında
Bir yoldaş arıyorum
Dönüyorum
Dönüp ardıma bakıyorum
Acınası, acınası bir ben
Görüyorum, görüyorum
Tek bir ışık kaynağı
Şu hadsiz kamer midir?
Soruyorum, biliyorum
Cevabını biliyorum
Bilsem de soruyorum
Evvelce ne sandımsa seni
Yine osun biliyorum
Esaretle çarpışmadan
Özgür olmak istiyorum
Şu boynumdaki tasma mıdır?
Ya da kalbimde mühür
Beni sende tutan mıdır?
Susuyorum, susuyorum
Ne vakit hakikat olsan
Kararır dört bir yan
Şu cihandan beni alan
Saçlarına, saçlarına
Yanıyorum, yanıyorum
Kurt ininden çıkıp giden
Domuzla ahıra giren
Sarayları tercih eden
Özgürlüğe kefen biçen
Ya sensin ya da sensin
Ağlıyorum, ağlıyorum
Şu dağların kara kışı
Yıldırmadı
Durdurmadı
Bu pervasız sırdaşı
Ayın ışığı söndü
Karanlık gelemedi
Ruhumun ateşiyle
Bu dağlar aydınlandı
Bu orman alevlendi
Oddan çıkan kıvılcım
Evvel seni yaktı
Saniyen beni yaktı
Sonumuz geldi artık
Uçmag uğruna çıktık
Tanrı dağa ulaştık
Dağda bir otağ kılıp
İl ettik, köy ettik
Fakat şimdi bakarım
Bakıp bakıp şaşarım
Neredesin yarenim
Bu otağda yalnızım
Yalnızım
Özgürüm
Sensizim
Küskünüm
Hepsinden de ötesi
Atalar avılında
Pek mutluyum
Mutluyum
Sensiz daha kut'luyum.
Kayıt Tarihi : 18.12.2018 15:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!