İlk doğuş, ilk görüş, ilk dokunuş, ilk gözyaşı ve fıtrat.
Görebileceğin tüm güzelliklerden daha hoş, Fitnat.
Kardeşlik ortasında açılan narin bir çiçek, bin tat.
Kimine acı zehir, kimine baldan da tatlı badat.
Bu hal üzere damla damla düşülmüştü yeryüzüne.
Böylece dere, nehir, göl ve deniz olundu yarenler.
Kuyuya atıldık bir an, hâlbuki suyduk, niye ene?
Ah, büyütüldü o kuyu yolunda şu kadar hasetler!
“Ol” dedi olduran, kuyudan bir dünya hasret çekildi.
Suyumuz on paraya bedel satılırken tüccarına,
Güven de bitti, vicdanlarımız da hesaba çekildi.
Suyduk biz, gide gide elbette bulurduk bir yoluna.
Zerre zerre buharlaştık, tüccarın elinden de çıktık.
Buhar olma vakıasından yağmurluğa geçiverdik.
Yağdıran “Düş” dedi, yine yeniden yeryüzünde pıttık.
Tohumları nüfuz ettik, filizlendik ve de serpildik.
Taşlara düştük, her birini çatlattık, yosun bağladık.
Biter mi çile, orman olunca, kesildik odun olduk.
Taşlarımız taşınınca üst üste binip duvarlaştık.
Şehir şehir her haneyi vardık, serinlik, sıcak olduk.
Ağladık ve yeniden su olup, özümüzü bulduk da,
Dolup dolup taşıverdik, derelere, nehre dönüştük.
Şehvetle içmek isteyenlere mani kılınınca da
Toprak serpildi bir de baktık ki çamurla bir göründük.
Bir gece Firavunun düşünü de girdik huzurunu da
Tabir eden de olduk, tabir edilen de böyle gördük.
Kıymete geldik, hayret edildik, gözü kamaştırdık da
Dile geldik, sevdik, sevildik, gönle girdik, böyle gördük.
Kuyudan Saray’a kadar başkalaşım adı mürüvvet.
“Ol” diyenin her lisanından haber verdik, bir nübüvvet.
Dönüp dolaşıp kardeşliğin vuku bulduğu uhuvvet.
Evlât acısının son bulduğu Yusuf’’ tuk, ettik davet.
Mesut TÜTÜNCÜLER
23.07.2020 DENİZLİ
Kayıt Tarihi : 23.7.2020 10:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!