bir yenilikmiş gibi ölüyorsun
hiçbir şey değişmiyor aramızda
yere diz çöküyorum
işe yaramıyor durup dururken
ayakkabılarımın bağını çözmek
gelmiyorsun
sevgili
sevgili
takım elbiseli küçük sevgili
seni beklemek
beklemek sanıldığı kadar
yaratıcı bir oyun değil demek
bir yenilikmiş gibi ölüyorsun
hiçbir şey değişmiyor aramızda
ah sen
görülmekten korkan utangaç
tatlı hayalet
silinmek yenilik değil
bütün hayaletler gibi
ağaçların arasından süzülüyorsun
başımı çeviriyorum ansızın
çocukluğumuz terk edilmiş bir kasaba
ikimizin de vazgeçtiği bir oyun oluyorsun
bir yenilikmiş gibi ölüyorsun
hiçbir şey değişmiyor aramızda
bizim evin önünde bozuluyor bisikletin
bu ne bunaltıcı yaz
meğer ne kadar susamışsın
ben çeşmeye çıkmazsam fark etmiyorsun
işe yaramıyor
avuçlarımı uzatıp su içmeni beklemek
rotanı kayboluşa çeviriyorsun
ah sevgili
ben rüzgarın değilim
yıldızları okumayı bilmeyen
yelkenliler kadar ağlatıyorsun
bir yenilikmiş gibi ölüyorsun
hiçbir şey değişmiyor aramızda
çocukluğumuz terk edilmiş bir kasaba
kapıya çıkıyorum ansızın
bütün çatıları söküyor rüzgar
yere düşmüş tek kiremit oluyorsun
Kayıt Tarihi : 2.11.2006 00:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nilgün Aras](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/11/02/bir-yenilikmis-gibi-oluyorsun.jpg)
Ölüm geride kalan bağlantılı kişiyi değiştirir. Fiziki yok oluş noktadır. Sürüp gidecek olan yaşattıkları ve bıraktıklarıdır. Sürecektir. Bazen pek çok değer değişmez ölümle, kalır öylece bırakılanlar, sürer gider.
Terk edilmiş kasaba, çocuklukta kalanlar.
Şiirin eşitli bölümlerinde gezinen anıların vuruculuğu rüyalar gibi. Sıcak gün, bozulan bisiklet, su, rüzgar ve yere düşen tek kiremit. Ama kırılmıyor.
Bu şiir, asla 'ölüm' kavramının veya duygusunun bir yenilik duygusunu çağrıştırdığını söylemek istemiyor.Diye düşünüyorum öte yandan.
peki, olur mu böyle bir şey..
Ölüm; içinde yokluğun bile yokolduğu bir şeydir demek dışında birşey söylenemez mi?
Örneğin bir insan kendisinin öldüğünü düşünerek yaşasa ne olur..Yaptıklarının ne kadarını yapar veya yapmadıkları neleri yapmaya kalkışır..
Bu dediklerimi şiirden ayrı bir yerde düşünmek istiyorum.
Tekrar şiire dönersem,
Tema olarak çok koşut bir şiir geliyor aklıma..
Belki de bir şiiri bir şiirle anlamak ve hissetmek en güzeli..Saygılarımla
Sessiz Müzik
Sen kış güneşi misin
Yakarsın ısıtmazsın
Bir ırmağın ortası yoksa
Seni mi hatırlayacağım
Bu dünyada olup bitenlerin
Olup bitmemiş olması için
Ne yapıyorsun
Sizin evin duvarları taştan
Dumanı da mı taştan
Seni kız arkadaşlarından
Sevinç gözyaşları içinde
Öpen olmayacak mı
Ezberlediğin şiir
Beklediğin adam
Sezai Karakoç
avuçlarımı uzatıp su içmeni beklemek
rotanı kayboluşa çeviriyorsun
ah sevgili
ben rüzgarın değilim
yıldızları okumayı bilmeyen
yelkenliler kadar ağlatıyorsun
bir yenilikmiş gibi ölüyorsun
hiçbir şey değişmiyor aramızda
çocukluğumuz terk edilmiş bir kasaba
kapıya çıkıyorum ansızın
bütün çatıları söküyor rüzgar
yere düşmüş tek kiremit oluyorsun
şiir elinizde bir ok yüreği hep onikiden vuruyorsun.
*ışık ve sevgiyle*
avuçlarımı uzatıp su içmeni beklemek
rotanı kayboluşa çeviriyorsun
işe yaramaz bilirim çünkü kaybolmayı kafaya koymuş bir kere ...
tebrikler
TÜM YORUMLAR (4)