İki kıta eşsiz bir şehirken âlemi cihanda,
Boğazın serin sularında yüzümü yalayan bir meltem aslında.
Sonu olmayan asi bir sevdanın,
Birleşmeyen iki mısra şiiri, şairin duygularında,
Bir yanım eksik İstanbul, diğer yarım vurgun yemiş Adalar’da…
Ne Topkapı sarayında kutsalım emanetlerde,
Ne Çırağan’da, beylerin beyinde muhteşem yüzyılın gölgesinde,
Ne de yedi sema gökte Yıldız Sarayı’nda,
Ömrüm Dolmabahçe’den yoksun,
Bir yanım eksik İstanbul, diğer yarım yosun tutmuş Yerebatan Sarnıcı’nda…
Sanma ki gönlümde bir ikilem Anadolu ile Rumeli arasında,
Yalnızlığım Soğuk Çeşme Sokağı’nın kimsesiz varoşlarında.
Sevdam, Gülhane parkında boynu bükük bir gülün yaprağında.
Esirim, esaretteyim iki dudağın ucunda.
Bir yanım eksik İstanbul, diğer yarım diz kırıp okuduğum Mushaf’ın yapraklarında…
Fatih’ te suskunum bir gramofonun resitali karşısında,
Sabahın seherinde koşuşturdum Ayasofya’dan Eyüp Sultan’a,
Üç Gulfü bir Elham okunmuş içimin ateşi yürek yangınıma,
Aminler yükselir Yedi Kule Zindanları’ndan gök mavi semalara,
Bir yanım eksik İstanbul, diğer yarım Sultan Ahmet’in avlusunda…
Uyanır insanlar özgürlüğe kanat çırpan martıların çığlıklarıyla,
Hayat devam eder Yeditepeli şehre düşen günün ilk ışığıyla,
Balık ekmek Eminönü’nde, ömür geçer Kanlıca sahilinde,
Yanıyorum İstanbul boğazının derin sularında.
Bir yanım eksik İstanbul, diğer yanım Kız Kulesi’nde…
Diğer yarım eksik İstanbul, öbür yarım sende…
Kayıt Tarihi : 12.2.2020 10:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

"ESKİ HAL MUHAL! YA YENİ HAL YA DA İZMİHLAL!"
Hayırlı çalışmalar Abdülkadir bey kardeşim.
TÜM YORUMLAR (1)