Akıtamadığım gözyaşlarım var, susup içimde biriktirdiğim isyanlarım..
Ansızın kapı ardında belirse koşar adım uzaklaşıyorum, yine buluyor bir köşe başında; ne tat ne tuz! Bütün hevesim kursağımda düğümleniyor, ağlamak istiyorum o da yarım kalıyor..
Ya ak diyorum ya kara, çünkü gri renk değil bahara ve çiçeklensin istiyorum bütün dallar!
Hanımeli kokusu sarsın şehri, gidenler geri gelsin istiyorum sorgusuz sualsiz!
Yitip gidenleri helalliğini versem soyu tükenir mi kederin? Geçtiğim yollar düşman bana, yüzüne güldüğüm bebekler..hepsi bir hayal uğruna geçip giden yılların telaşında,bense susuyorum hıçkırarak!
Bu akşam daha da zor yalnızlık.Ne farkı varsa günün dünden! Her geçen dakika sırtıma kambur oluyor! Sana dökülüyorum ormanlardan, el değmemiş; adımı anma,söyleme adını!
Hani diyorum olsa elimde kristal vazolar vursam yere içi sızlasa aşkın! Sırtımda ağrısını duyduğum sevdayı bir an soluklanmak üzere bıraksam çiçek dolu bahçelerde, korkuyorum vefasız derler diye..
Kapılar nihayet bulmasa da sende karar kılmışlığımın bedeli büküyor belimi. Ey aşk! Gözü dönmüş bir canavar mısın Kaf dağı sırtlarından gelen, ki senin ayak sesindir geceleri uğuldayan gün doğumuna dek.. tanıma beni ve tanıştırma acıyla! Çokça kanamış, henüz kurumuş yaralarım var. Sabra uzak düşlerimin kapıya konmuş pabuçları, inatlaşma benle!
& fersude &
08.09.2009
22:50
Esra AksuKayıt Tarihi : 10.12.2009 23:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!