Esaretin ilk günü, hürriyetin sonuncu.
Demir dev bir kafesteyim, zemini turuncu.
Bir cinnet müstatili; ortası mâvi renkli.
Turuncu tişörtlerle ne kadar da ahenkli.
Seyircisiz bir sahne, üstümde projektörler.
Garaz mahsülü bir tuzak ve mâlum aktörler.
Bu sahada yürünür, saatin ters yönüne.
Emir var, konuşmak yasak, haydi dön önüne!
Açlıktan nefes kokmuş, korkuludur tüm gözler.
Ruhu kanatır durur, duyulan bütün sözler.
Ne yastık var ne yorgan, parkeden sert bir zemin. Uyku yok, sanki zaman durmaya etmiş yemin.
Namazda dahi çıkmaz, bileklerde kelepçe.
İşte, arşa giden en makbul bir dilekçe.
Dudaklar kıpır kıpır, duâdan kelebekler.
Rengârenk bir âtinin, önünde durup bekler.
Her şeye rağmen, yine iman meltemi eser. Korkudan ayazları bir duvar olur keser.
Yûnûs sakın unutma, unutturma bu yeri.
Kadere iman et, çekip gidecek zemheri.
Ağustos 2016
*Türkiye Voleybol Federasyonunun Ankara Beştepe’de bulunan voleybol salonu
Müstatil: Dörtgen
Turuncu tişört: Gözaltında tutulanlara giydirilen turuncu renkli tişört
Arş: Göklerin en yükseği, Allahın bulunduğu kat
Kayıt Tarihi : 3.5.2021 10:51:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hapishanede yazılan ilk şiirdir. Bu voleybol sahası, Ankara Beştepe’de, Türkiye Voleybol Federesyonu Merkez Binasındadır. 10-22 Ağustos 2016 tarihlerinde, burada yüzlerce kişi ile birlikte gözaltında tutuldum.Bu zaman zarfında gördüğüm, duyduğum, yaşadığım işkenceleri, acıyı, korkuyu, ızdırabı, devlet gücünü suistimal edenlerin nasıl bir metamorfoz geçirdiklerini, suret ve siretlerinin nasıl değiştiğini inşaallah bir hikaye veya tiyatro oyunu şeklinde ileride yazmayı düşünüyorum. Şimdilik kısaca diyeyim ki hayatımın en önemli, en acı, en zor zamanı olduğu kadar en uzun günleri o günlerdi. On iki gün boyunca, orada yaşayarak cebren öğrendiklerimle, o vakit kırk üç yaşına kadar öğrendiklerimi teraziye vurduğumda, o voleybol sahasındakiler çok ama çok daha ağır basar. Ruhuma ateşle vurulan bu damganın acısı, aradan şimdi beş yıl geçmiş olsa bile hâlâ taptaze ve hâlâ yanmaya devam etmektedir.Bu yara sanırım ölünceye kadar da yüreğimde kanamaya devam edecektir.Şunu da itiraf edeyim ki orada belki de en az acı çekenlerden biri de bendim.Diğerlerini tahayyül bile edemiyorum.Hele de Abdülkadir adındaki bilgisayar mühendisi genç, yakışıklı, dalyan gibi bir gencin metanetini, sabrını, duruşunu hiç unutamam. Allah kimseye o günleri bir daha yaşatmasın.
![Mim Mustafa Hakan](https://www.antoloji.com/i/siir/2021/05/03/bir-voleybol-sahasi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!