Bir varmış bir yokmuş

Ahmet Cemil Atay
196

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Bir varmış bir yokmuş

Bir varmış bir yokmuş

Bir varmış bir yokmuş
En tatlı masalların ardında
Yaşamadığım babaannemin
Kadife sesinin hafifliği
En hayallerin kahramanları
Ellerindeyim
Peşinden sürüklendiğim
Ucuz romanların
Satıldığı ağır kokulu
Pasajların en alt katlarında
Kirli saçlarını savuran
Siyahların içinde
Elinde gitarın,
Sen de kimsin?

Bir varmış bir yokmuş
Zamanın bahrinde bir zaman
Mekânın uzantısı istiklal
Bir aşağı bir yukarı
Yürüyorum bilmem kaç adım
Kış değil oysa üşüyorum
Titriyor kemanı
Önünde bir kaç bozukluk
Yine kalabalık bu şehir
Yine kalabalık…

Dedemden kalma kurmalı saat
Mırıldanıyor, canımı sıkıyor
İnce bir dal uzanmış
En zamansızlığında Beyoğlu’nun
Ucuna konacak
Minik çalıkuşunu bekliyor
Duvar saati vuruyor
Dong…dong…dong.

Umursamıyorum
Sarı saçlarında sallanan
Yosmalığının kokusunu
Kaçarken yanımdan
Acıyorum
Parçalanmışlığına iffetinin
Sallanıyor küçük caminin
Zarif minaresi tüm zarafetiyle
Gözlerim uyanıyor
Pırpır uçuşan minik çalıkuşuna
Takılıyor içtenliğim
Nerdesin nerdeydin
Nidaları koşuşturuyor
Özlemini
Küçük kaçamak bakışında
Buluyor kendini
Cebinden çıkan üç kuruşta
Küçük dilenci…

Soluklanıyorum
Gecenin mahreminde
Sallanan bol ışıklı
Gece lambasının
Koynundasın sevgilim
Kamaşan gözlerim ıssız sokakları
Gözlüyor, durmuyor
Ellerim seni arıyor
Duvarların tarihinde
Yosunlaşmış kenarların güneyinde
Yürüyor ayaklarım ben peşinde
Sonundayım istiklalin
Sen nerdesin?

Ya da başında
Başladığım anın akışında
87 katlı tek başlı canavar
Soluduğum bütün rüyalar
Pençelerine takılmış
Yorgun ümitlerim
Savruluyor en zamansız
Kalkışında sirensiz vapurların
En beyaz gündüzlerin
Kirli kanatlarında
Ciyaklayan martılar
Kırık kanatlarını öpüyorum
Peşimde uçuşan çalıkuşunun
Çalısız hayatımda
Uykusuzum
Ya gözlerin?

Ruhumun kirlenmiş
Tüm pencerelerini
Dolanıyorum
Yarı açıklığında
Önünde şehrin giriftliğini selamlıyorum
Geçiyor önümden geçmişim
Ellerinde alay fenerleri
En önlerindeyim
Bir ezan vakti
Sarıklı bedenlerin
İnce cüppelerinde şehrin
Pejmürde haldeyim
Kollarımı uzatıyorum
Biliyorum uzanamıyorum
Ayak altında sürünüyor paçalarım
Toplayamıyorum
Islak toprak kokusu
Karışıyor
Nemine İstanbul’un
Son şehirde kalan
Son kırmızı laleye
Seni soruyorum
Kıskanıyorum
Yoksun
Nerdesin?

Bulanıklığını sevmeliyim
Benden habersiz benim
Ellerimde cehennem zakkumları
Dünyanın ayak izindeyim
Devransızlığımın
Aşikâr kahkahası
Dermansızlığımın
Dumansızlığı
Dertsiz miyim neyim
Perçinlenmiş fikirlerim
Caddelere serilmişler
Miyavlayan kedilerin
Peşinde koşuşturan
Küçük veletlerin
Çıplak ve ıslak
Ayakları altında
her şeyim
Sen nerdesin?

Darmadağınım
Nerde nerdeyim
Nerde kaybettiklerim
Bulamadığım her şeyim
Yuvarlanmış ayaklarımın altından
Başucunda yatağımın
Bulunmayı beklemekte
Tozlu rafların
Tenine hasret ince kitaplarım
Yerlerde eğleşmekte
Kırgınlar bana okumuyorum…

Perdesiz camların
Önlerinde bekliyorum
Son perdesinde
Ölümü gözlüyorum
Dolaysız zamanın
Dolambaçlı yollarında
Yıpranmış dizlerim
Seccade beklemekte
Yolcusuz yolculuk
Soluklanıyorum
Yalan dünyanın yalanıyla
Ellerlim boş
Diz çökmeye yüzüm yok…

En bakılmamış köşelerine
Kaçıyorum
Sen nerdesin
Bakılmamış şehrin
En çirkin yüzündeyim
Kahverengi gözlerin
Kurukahveci Mehmet efendinin önünde
Bekleyen kalabalık
Tırmanıyorum saklı merdivenlerinden
Saklı Balat’ın
Kısa utangaç sokakların
Aralarına gerilmiş
Islak çamaşırların
Altlarında oynuyor çocuklar
Yuvarlanan toplarını
Ayağımın ucuyla itiyorum
Gözlerin
Sen nerdesin?

Karagümrük’te kıraathanelerin
Önlerinde beklen işsizler
Cami önlerinde küçük tabureler
Köşe başındaki manav
Gecenin ipinde sallanan bozacı
Elimde avucumda ne varsa
Savurduğum gençliğim
Sessizliğin
Sinmiş bütün yalnızlığıma
Dolaşıyorum aylak aylak
Hüznündeyim gölgenin
Karıyor gözlerim
Nerdesin sen
Nerdesin?

Son yapraklarındayım
Yazdığım son romanın
Ellerimde mürekkep var
Ellerimde senin kokun
Sayfa aralarında birkaç saç telin
Son kelimelerin
Cümle kıyılarında
Sende kaybettiğim harflerim
Sensiz gecelerin
Son yapraklarında
Dökülmüş birkaç gözyaşı
Dağılmış mürekkebim
Yastığımın göğsünde
Dinlenmekteyim
Yudum yudum kahve
Gözlerin
Uykusuzluğum
Yorgunum
Nerdesin…

Sana bana ve bize dair…

Ahmet Cemil Atay
Kayıt Tarihi : 31.3.2008 13:08:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mustafa Yılmaz
    Mustafa Yılmaz

    Küçük kaçamak bakışında
    Buluyor kendini

    Utangaç bakışlar kalıyor geride...
    koyu bir bekleyiş...
    Sadece bir asi rüzgâr...

    Nerdesin dercesine uğulduyor..

    Mustafa Yılmaz

    ant+10.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Ahmet Cemil Atay