Yol kıyısına dizim dizim dizilmiş
Yeşil kavak,nazlı kavak,uzuh kavak
Hışırdarsın,ne söylersin,usul usul,ince ince
Gelin kavak, güzel kavak, nazlı kavak...
Yol boyunca,bir su içince
Kana kana,doya doya bir güzel su
İçince geçer sancıların, derinden
Uçar gider tepesinden dağların
Bir yüce enginliğe doğru.
Ah benim kardeşlerim,
Kavak gibi,selvi gibi insanlarım.
Dağlar arasında kalmış köylerim
Köylerde kara kara,inci inci
Kızlarım
Her biriniz birer fidan
Uzar gider karanlığında ormanların
Bir kurbağa sesi çalı diplerinde
Vırak,vırak..
Kavaklar daha da uzayacak
Gölgesi vuracak ta diplerine
Büyük kentlerle fabrikaların
Eşiklerine.
Kavaklar
Sizi yıkarlar
Uzatırlar yatağına bir dilberin
Kolunuzu kanadınızı yontarlar
Güzelim yeşil
Kan olur dökülür gözlerinizden
Her berkitilen yarenizden
Oluk,oluk şerha şerha kan gelir
Kan dediğin
Topraklara dökülür
Kan dediğin
Tükürülür.
Canım kavak, güzel kavak
Eğilme boşuna eğilme
Bana ses ver, nefes ver enginlerden
Bu günler de gelip geçer
Dinle sazımı öksüz kavak
Hayatta başka kim kaldı
Sızlayan, ağlatan, eleştiren
Şairlerden ve uzun
Ve çok uzun
Kavaklardan başka.
Kayıt Tarihi : 16.1.2010 23:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!