Bir Ülkücüden Gökçek Beğe

Sen kaşınmak istedin, ben neyleyim be Gökçek,
Kardeş diye laf attın, yeriz sandın be Gökçek
Senin gibi kardeşi, düşmanıma vermesin
Kardeşlik kim, sen de kim, Allah’tan kork, be Gökçek.

Ben diyeyim hatırla, şu önceki seçimi
Şu İki bin yedi de, geçen genel seçimi
“MHP’ye oy verme, yoksa Allah affetmez”
Deyip gezen ortada, sendin öyle değil mi?

Sonra bir laf tutturup, orta yere atılıp
Kanal kanal gezerek, ekranlarda kaykılıp
Yalan yalan üstüne, utanmadan sallayıp
Çamur atan bizlere, sendin öyle değil mi?

“MHP’ye Oy verme, CHP’ye gidecek ”
Salya sümük karışık, meydan, ekran gezerek
Ruhbanlığa soyunup, tersten fetva vererek
Pedervâri dolaşan, sendin öyle değil mi?

Değil mi ki koca kent, miras kaldı atandan
Taşıması hatundan, hafriyatı oğuldan
Yapılacak işleri, ahbab eş dost, yakından
İhaleye çıkartan, sendin öyle değil mi?

Ankara’da her yanı, parsel parsel kapan sen
Kapattığı her yeri, parsel parsel satan sen
Çalan sensin çırpan sen, kabus olup çöken sen
Doğruluktan dem vuran, sendin öyle değil mi?

Battı çıktı bildiğin, başka ne var ettiğin
Bir, iki de park bahçe, nerde başka değerin
Var mı göğüs gerip de, gösterecek eserin
Başka haltı olmayan, sendin öyle değil mi?

Git on beş yıl önceye, ordan gel bir beriye
Koy elini vicdana, öyle bak bir maziye
On beş yılda koskoca, koskocaman Başkente
Hiçbir değer katmayan, sendin öyle değil mi?

Bir şehir, bir millette, kalitenin resmidir
Hem kültür hem mimari, gelişmişlik resmidir
Hele hele Başkenti, en gözde olan şehridir
Bunca yıldır hiçbir şey, yapmamıştın değil mi?

Doğalgazda yüzde yüz, taşımada yüzde yüz
Radyasyonlu su da var, onda bile yüzde yüz
Sunulması gereken, her hizmette yüzde yüz
Fahiş fiyat kitleyen, sendin öyle değil mi?

Hesap kitap yapmadan, trilyonu yatırıp
Heyecanla, istekle, kazma kürek kazdırıp
Birden sonra vaz geçip, üzerini kapatıp
Bir bardak su üstüne, içen sendin değil mi?

Dolar ile dört milyar, borcu takan söyle kim
Madem şehre yatırdın, göster biz de görelim
Mihmandar ol düş öne, beraberce gezelim
Karşılığı şehirde, görünmüyor değil mi?

Nedir Yerel yönetim, Ülkücü’ den öğren sen
Beypazarı bak orda, Tarsus ya da Zile’den
Hem hizmet çok, hem borç yok, kaynak da yok sizlerden
Hiç birinde şek şüphe, bulunmuyor değil mi?

Ben sadece üç şehri, örnek verdim erinme
Didik didik didikle, var mı diye şaibe
‘Ali Dibo’ ak işi, Ülkücü’ ye gelmez be
Mert le namert kefede, bir bulunmaz değil mi?

Dedim sana bay Gökçek, ders al şöyle Tarsus’ tan
Uzak dersen Tarsus’u, ders al Mansur Yavaş’tan
Ülkücü’ den bu kez yok, çıkmayacak sandıktan
Gömülmeye yemini, içilendin değil mi?

Olsa idim yerinde, kollardım ben ardımı
Dayar öyle gezerdim, duvarlara arkamı
Keser döndü sap döndü, hesabı var kolay mı
Ülkücü’ ye tek yanlış, yapılmazmış değil mi.

Ülkücüler kararlı, sana yok oy verecek
Kıstırmasın ıssızda, kıstırırsa öpecek
Demedi deme sakın, sandık gelsin gömecek
Etme bulma Dünyası, ettin buldun değil mi

Ne oldu ki bay Gökçek, çarşafa mı dolandın
Çöplük resmi çekip de, bir de manşet attırdın
Çöpde elbet çöp olur, bu Milleti ne sandın
Senin kokun yıllardır, orta yerde değil mi?

Zordur elbet paçanın, tutuşması aniden
Beypazarı marka kent, tescil almış milletten
Belediye deyince, Mansur Yavaş isminden
Zoru gördün apıştın, tırstın öyle değil mi

Sana dostça tavsiye, madem baştan kaybettin
Çekil şöyle kenara, bayram etsin Başkentlin
Sence Murat öcüdür, belki vardır bildiğin
Rekor oyla Yavaş’a, Başkent teslim edilsin

Yazıyorum buraya, bu kez devran dönecek
Ezber bozup bu millet, sandıklara gidecek
Yemin etti Ülkücü, Melih Gökçek göçecek.
Yüzün gülsün Başkentlim, Mansur Yavaş gelecek! ! !

M. Ayhan Günaydın
25 Şubat 2009
Ankara