Limonun güney kutbunda başladı serüvenimiz
Sıcacık gözler vardı çekirdeğinde
Açılmaya hazır dilimlenmemiş kollar
Eski dost, iri yapraklı bir ağaç
Doğurgan tebessümlü sıvısında
Tropik orman serinlikleri
Rüzgâr çıkardı bazen o sapsarı peltede
Yerler sanki meyve bahçesi
Dev sessizlik de gelince arkasından
Kucak kucak toplardık erguvan kokusunu
Koca bir haritaya anahtarlar saklayıp
El yordamı göz nuru tutununca dantele
Çözerdik bilmeceyi bin bir kılıkta gelen
Sebebiydik birbirimizin adım ötelerinde
Düşlendi mi ufuk ucu düşlenirdi yolun
Güzele gebeydi gemi güverteleri
Karinada büyüyordu çocuklar
Engeller olanaktı eşikleri geçmeye
Sonrası; gel zaman git zaman
Çok sular aktı köprülerin altından
Çok cümlenin içi boşaldı
Yolun neresinde değiştirdik makası
Farkında olamadık
Nasıl geçti zehir salgı, gülüşlerin yerine
Hangi raya bıraktık yürekten inanmayı
Kuzey kutbundan çıkıp gittik çaresiz
Vücudumuz buz kesmiş, ifadeler karışık
Dilimizin ucunda ekşi mayhoş bir tat
Gözeneklere sinmiş eski sarhoş bir tını
Aynur Uluç
Kıyı / 2007-Sayı 199
Aynur UluçKayıt Tarihi : 5.8.2005 19:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bu şiir diyorki ben kavgalı başlayan çok güzel bir dostluk kurdum,sonra yollarımız bazı nedenlerden ayrıldı şimdi yıllar sonra bir araya geldik lakin benim hislerim sadece eskiye dokunuyor,, yeni bir şeyler hissetmiyorum,ama benim için değerliydin,bu değer şu anda yeniden oluşmadı ,,eski tadında mazide kaldı ,,ne bileyim ben böyle algıladım, hatta bu karşılaşma iki dostun karşılaşması değil iki sevgilinin karşılaşması gibide duruyor fikrimce,
lakin hocam bu şiirde geçen kahramanların ilişkileri her ne ise neredeyse sınırsız engellerle karşılaşmışlar,aslında birlikte oldukları anları yaşarken bile pekte güven dolu değiller ^^Doğurgan tebessümlü sıvısında^^ ,,,^dizesi o dostun bayan olduğunada işaret edebilir, :)) buda lezbiyen bir şiir olduğuna delalet edebilir :) çünkü ikiside dantel örüyorlar,ve bulmaca çözüyorlar bu tam hatun işi,,
uzatmayım hocam,bu kahramanlar birbirine deli gibi aşıklarmış,sonra büyük bir olay yada olumsuzluk onları ayırmış,ama o ayrılığa gelmeden öncede durumun öyle olacağını ikiside görmezden gelmişler,birazda bilerek o ayrılığa sürüklenmişler,
engeller olanaktı eşikleri geçmeye atasözü tadında bir dize ,bütün şiiri çark ettirip başka bir konuma sürüklüyor,
limonun güney kutbunda başlayan dostluk kuzey kutbunda sona eriyor,yaşanacak her şeyleri tükenmiş zaten,bir uçtan bir uca yaşanmış ,,gerçektende şiir adını hak etmiş,ama içeriğinde geçmeyen ama güney ve kuzeyle belirtilip ,tersi bir uçtan bir uca gidilmiş doğu ve batı yaşanmış aslında ,
ve karşılaşmışlar ,ama birbirlerine bir anlam ifade etmemişler gibi görünüyor,tadı ekşimiş anılardan başka birbirlerine verecek bir şeyleri kalmamış,
düşlendimi ufuk ucu düşlenirdi yolun demeleri ise yolun sonunun nereye vardığını bildiklerini ve bildikleri neyse tersini düşündükleri çıkıyor birazda ortaya,aslında zaten biliyormuşlar hocam birlikte devam edemeyeceklerini,ne kadar bağlı iseler o kadar kopuklarmış gelecek ümidinden,her ne kadarda ayrılığın hiç beklenmedik bir anda olduğunu söylesede şiir,, aslında öyle değil,,,
Hele hele :'Kucak kucak toplardık erguvan kokusunu' dizesini söylerken gönül pınarının yakamozları ayaklanmış. Kristal kristal.
Kuzey kutbundan çıkıp gitmeyi hazırlanan müzikle.
tebrikler :)
Hayatı yakaladığı anda bunları biliyor muydu,diyesi geliyor insanın... Ama içsel bir gezintide bunun cevabı'hayır' oluyor...Yoğunlaştığında belki de farkediyoruz,değişikliği...Geç de olsa farketmek, yine de güzel olsa gerek... Ya farketmeseydik'in cevabı daha ağır olurdu çünkü...İnsanlar genellikle dünü yaşıyorlar (dövünerek), şairler ise genellikle yarını (Hayal kurarak)... Ama herkes bugünü unutuyor galiba...Dünü unutmadan, yarını hayal ederek, bugünü yaşamak çok zor mu acaba? Bir bilen varsa bana da anlatsın lütfen...Çünkü yazık oluyor bugüne... Dilimde mayhoş bir tat bıraktı güzel şiirin..sevgiyle...
veda zamanı acıdır ! şiirin
ikinci gözde ilginç yaklaşmış limona :) prd limon ikinci göze ! :) tbr
TÜM YORUMLAR (6)