Tıka basa hüzün doluyum bu sıralar.
Leyla ile mecnun’un, kerem ile Aslı’nın Ferhat ile Şirin’in ve hatta Tahir ile zühre’nin ayrılıklarını hissediyorum kendimde.
Yangın bende, sızı bende, acı bende.
Sonbaharda sararmış bütün yapraklar yüreğime dökülüyor.
İçim içimi yerken kendimi eritiyorum volkanik bir dağda,
Sonra zemheri soğuğu vuruyor bedenimi,
Gözlerine bırakıyorum üşüyen ellerimi,
Çiçekli badem ağaçlarını unut.
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Devamını Oku
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta