Bir tas hayat yarı zehir yarı şerbet

Sek içerdik içmemek namümkün
sek içerdik de zehri

sulandırıp panzehirle
bir kadeh konsantre şerbet mi zulmünüz
öneriniz sulandırıp sulandırıp içmek mi

kaşıkla verip
kepçeyle çıkarın şu tümörü
apaydınlık içim ayna

bir hoş ki içimi hayat deme gitsin
şimdi sus tut ellerini ağzının sakla kuytuda
ve sin
diyor bir ses

dolu dolu bir kadeh taşkın bir dolu kadeh şerbet
doyma içmelere

bet gölgeler karanlık avluda
yağ kandili is pas kir içinde bir çuval
pirinç
bir çuval çakıl

ayaklarını çekmiş karnına çakıl taşı kat birbirine
ve ayıkla sonra
akşamdan kalma
hoş ve şık

sek içsek de zehri
e e diyoruz e
güneş vuruyor camın temiz yerlerinden cılız
çıkıyor altından pislik
kış güneşiyle

katlanıp baharın sancısına
sular yanarken
bir takayla sınırsız karasularda
deniz derya

teleferik üstünde dans eden çocuklar
formalarıyla
e diyorum e e

trampet çalan izciler ormanda kampta
üstümüze
üstümüze
geliyorlar ağaçlar
ellerinde mor yemiş

biz zehri sulandırıyoruz panzehirle

25/Mart/2013/Pazartesi/Bodrum