ey tarih solmuş yapraklarında
acı çıktı çevirdiğim her sayfada:
açlık
savaş
yalnızlık
oysa ılık
sularda
bir kumsalda
dinlenmek sevgiliyle
elele/öpüşerek
âşık olmaktı güzeli
ve sevmek
emek
karşılığını alabilmek
ama napolyon’lar çıktı hep
hitler
mussolini
stalin
ve evren
ve papadopulos
ve makarios
bu muydu yani
miras çocuklarımıza:
darbeler
katliamlar mı?
soruyorum ey tarih:
sesimi duyan var mı?
din ve milliyet
çevresinde örgütlenmiş köpek:
sermaye!
patronlara havyar
şampanya
bize kuru soğan hisse
filistin’de ölen çocuk benim
ırak’ta vurulan asker ben
şafak vakti idama çekilen
deniz’im
yusuf’um
hüseyin’im
tarih senin her sayfanda
ölen benim
dirilen ben
şaşıyorum kendime
her defasında:
nasıl durabiliyorum
isyan etmeden!
kim doğru söylüyor
seni yazanlar mı
belogiannis’i
bedreddin’i asanlar mı?
soruyorum ey tarih:
yaran var mı?
ey tarih çevirdiğim her sayfanda
kan bulaşıyor elime
sömürünün her paragrafında
o kelime:
özgürlük
dişlerim dökük
salyam yok sana tükürmeye
niyetim yok
daha fazla eksilmeye
ey tarih
sınıflarda – sıralarda
seni zorla beynime sokmaya çalışanlar
utanmıyorlar / mı?
söylediğin bunca yalandan sonra
yüzüme bakacak yüzün var mı?
Kayıt Tarihi : 6.8.2010 18:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!