Tarihini bilmediğim bir günün,
Sarhoş saatleri …
Üzerime bulutlar çökmüş.
Bütün ışıklar sönmüş.
Ve güneşim çoktan bana küsmüş.
Ben yağmur yağıyorum …
Kendimde değilim,
Başım dizlerinde, elim elinde uyanıyorum.
İçimde tanımadık bir acı var.
Belli, birşey için toplanmışız.
Sana ‘’ ölüyorum ‘’ diyorum.
‘’ hayır ‘’ diyorsun …
Öylece, kucağına uzanmışım.
Bir yerlerim kanıyor, farkında değilim.
Annemin kokusu geliyor gözlerinden,
Birileri ıhlamur kaynatıyor sanki.
Sana ‘’ ölüyorum ‘’ diyorum.
‘’ Hayır ‘’ diyorsun …
Bir garip bakıyorsun o gece,
Bir başka ağlıyorsun,
Ellerin gözlerinden daha nemli,
Sonu kötü bir heyecan var içinde.
Sana ‘’ ölüyorum ‘’ diyorum.
‘’ hayır ‘’ diyorsun …
Yaşayamadıklarımız bir yanımızda,
Cümlelerimiz ‘’ keşke ‘’ li,
Fayda etmez son pişmanlıklar içindeyiz …
Meğerse bir tarafımızı mazide yitirmişiz.
Sana ‘’ ölüyorum ‘’ diyorum.
‘’ hayır ‘’ diyorsun …
Ellerin dudaklarımda susturuyorsun beni.
Son sigaram gibi parmakların,
Saniyelerim kalmış ve tükenmek üzereyim,
Son bir güç alıyorum sözlerinden ve
‘’ seni seviyorum ‘’ diyorum.
Biraz umutsuz ama mutlu, ‘’ ben de ‘’ diyorsun …
Tarihini bilmediğim bir günün,
Sarhoş saatleri …
Üzerime bulutlar çökmüş.
Bütün ışıklar sönmüş.
Ve güneşim çoktan bana küsmüş.
Ben ölüyorum …
4 Şubat 2000, İstanbul
Cankat GirginceKayıt Tarihi : 24.10.2001 20:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
"Annemin kokusu geliyor gözlerinden,
Birileri ıhlamur kaynatıyor sanki."
S/Onun hikayesi...
Çok güzel bir duygu aktarımı, çok beğendim.
DÜNün şiirini kutlarım.
Doğum sancısı varsa ölüm sarhoşluğu da vardır.
Bir nevi yaşlılık bir ihtiyarlık normal olarak sarhoşluk.
Her an ölebilir insan.
Ölümüne sızabilir.
Hayırlı sınavlar Cankat bey.
TÜM YORUMLAR (15)